Murat Bardakçı’nın 1915’te verilen tehcir kararı sonrasında tutulan sevk defterlerinin bir Türk Tarih Kurumu (TTK) yetkilisi tarafından saklandığı iddiasının ardından gözler, kurumda üst düzeyde görev alan isimlere çevrildi.
Bu isimlerden eski TTK başkanları Ali Birinci ile Metin Hülagü’ye, Bardakçı’nın iddiası hakkında ne düşündüğünü sorduk. Kendisine konuyla ilgili olarak ulaşmaya çalıştığımız, ancak aramalarımıza ve notlarımıza yanıt vermeyen Yusuf Halaçoğlu’yla konuşmak ise ne yazık ki mümkün olmadı.
Hülagü: Ben değilim
2014 Haziran ayında iki yıldır sürdürdüğü TTK başkanlığı görevinden olaylı bir şekilde istifa eden Hülagü’ye göre, Bardakçı’nın sözünü ettiği “bir TTK yetkilisi”, ancak kurumda başkanlık yapan isimler olabilir. Hülagü, bu iddianın muhatabının kendisi dışında 1993-2008 tarihleri arasında başkanlık yapan Yusuf Halaçoğlu ile 2008-2011 yılları arasında kurumun başında bulunan Ali Birinci olduğunu söylerken, bu işlemi yapan kişinin kendisi olmadığını belirtti. Hülagü, Bardakçı’nın bunları söyledikten sonra bahsettiği ismi de açıklaması gerektiğini, aksi halde söz konusu isimleri töhmet altında bıraktığını dile getirdi.
Bardakçı’nın iddiasının gerçekliği konusunda şüpheleri olduğunu dile getiren Hülagü’ye göre, TTK başkanının devletin başka kurumlarında bulunan arşivlerden belge çıkarması ve başka bir kurumun arşivine yerleştirmesi mümkün değil. Hülagü, bu işlemin TTK başkanının yetki ve sorumluluklarının dışında kaldığını ve dolayısıyla böyle bir işlemi uygulamaya koymasının devlet hiyerarşisinde yeri olmadığını söylerken, söz konusu arşivlerin bağlı bulunduğu kurumların başındaki isimlerin de böyle bir uygulamaya itiraz edeceğini söyledi. Bu sebeple, Hülagü, sevk defterlerinin saklandığına inanmıyor. Sevk defterlerinin Bardakçı’nın iddia ettiği gibi “bireysel işgüzarlık sonucu” saklanmış olması ihtimali için ise Hülagü, böyle bir şeyin yapıldığına inanmadığını, yapılmış olsa, bunun, zaten bireysel iradeyle değil, “yukarıdan gelen emrin” yerine getirilmesiyle mümkün olacağını söyledi.
Hülagü, arşivler konusunda, başında bulunduğu TTK arşivlerinde, Ermeni meselesine dair beklendiği kadar belge olmadığını belirtti. Olanların da başkanlığı döneminde dijitalize edilerek online arşive aktarılmaya çalışıldığını, fakat bu girişimin akim kaldığını sözlerine ekledi. Meseleye dair diğer arşivlerin de araştırmacılara açık olduğunu vurgulayan Hülagü, Bardakçı’nın sözünü ettiği belgeleri hiç görmediğini söyledi.
Ali Birinci ise Bardakçı’nın iddiaları hakkında başkanlığı sırasında da sonrasında da hiçbir şey duymadığını ve bu konuda hiç bilgisi olmadığını belirtti. Birinci, kimsenin şüpheli görünmemesi için Bardakçı’nın daha detaylı açıklama yapması gerektiğini söyledi.