YAŞAM

Hazır havalar ısınmışken, sangria ve roze şaraplardan bahsettik. Bunlara dalıp, eski dostumuz beyaz şarapları anlatmamak ayıp olurdu.

Kocamustafapaşa’da yıllardır esnaflık yapan Zekeriya Sabunci, 38 yıl aradan sonra döndüğü memleketi Derik’te sabun üretimi ve satışını yapmaya başladı. Tamamen organik üretime dayanan sabunların satıldığı satış ofisinde ayrıca yine tamamen doğal olan Derik Xılxali zeytinyağı satışının da yapılacak.

Dersim coğrafyasının barajlar, Hidroelektrik Santrallerler (HES) ve madenler sebebiyle tahribatına dikkat çekmek amacıyla bir araya gelen dernekler ''Dersim'e 1000 Ceviz Fidanı'' etkinliği kapsamında bölgede üç gün boyunca fidan dikmişti. Geçtiğimiz Çarşamba da İstanbul’da, Seyr-I Mesel Tiyatrosu’nda, doğa tahribatına karşı kamuoyu oluşturmak için bu dikimi kayda alan bir belgesel gösterimi gerçekleşti.

Modern zamanların sanayileştirdiği seri üretim kuyumculuk ve kadim geçmişiyle direnmeye çalışan el sanatları, kuyumculuğun iki kolu olarak İstanbul’da varlığını sürdürüyor. Kuyumcukent’ten Kapalıçarşı’ya yaptığımız yolculukta, sektörün çalışma koşullarını, sorunlarını ve antik sanatların geleceğe nasıl aktarılabileceğini ele aldık.

Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınırın kapalı olmasına rağmen Ermenistanlıların, Türkiye’ye ilgisi artmaya devam ediyor. Sadece mayıs içinde Antalya’ya gelen Ermenistanlı turist sayısı yüzde 45 oranında artış gösterdi.

'Usulümüz yerde kalmasın' deyip 70 senelik Hampartsum mani birikimini bizimle paylaşan Vartanuş Yaşruel'e sonsuz teşekkürler..

LGBTİ yayın dünyasına yeni bir portal katıldı: Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Derneği (SPoD) üyelerinin ve gönüllülerinin kurduğu 'Çark' 'sistemin çarkına çomak sokmayı' hedefliyor.

Ermenice masallar içeren ‘pokrig.org’ adlı internet sitesiyle, Ermenice öğretimi yolunda çok değerli bir adım atan Karagözyan 100. Yıl Komitesi'nden, Başkan yardımcısı Anna Turay ile söyleştik

Çerkes Sürgün ve Soykırımı'nın 150.yılında siyasetçiler, akademisyenler ve yazarlar Çerkesler hakkında bildiklerini ve bilmediklerini anlatıyor.

Kılı erkeğe armağan edip kadınlara kılları almayı dayatan toplumsal normlara karşı bir Zümrüdüanka gibi yükselen Conchita sadece yarışmayı kazanmakla kalmadı. Aynı zamanda bir süredir heteroseksüellere benzemeye çalışan orta sınıf beyaz gey ve lezbiyen hareketini uyuduğu uykudan uyandırdı.