DOSYA

DOSYA Adır Adası Lim Anabad Manastırı

Van ve çevresi, Ermeni kültür mirası açısından yaşanan tüm tahribata rağmen hala bize çok şey anlatıyor. Bölgedeki Ermeni kültür mirasıyla ilgili araştırmalar yapan ve bize “Vişabakağ” mahlasıyla fotoğraflar ve notlar gönderen dostumuz bu hafta Lim Anabad Manastırı’nı tanıtıyor.
DOSYA Agos Arşivinden: Tuvalet korosu- Hrant Dink

Biraz önce yeni bir grup getirdiler. Hurra... Bir hücumdur başladı, bir tantanadır gidiyor. Hemen hepsi Ermenilerden müteşekkil bir grup. Yan hücrelere doldurdular. Askerler onların isimlerini çağırdıkça anlıyorum kim olduklarını. Çoğu, tanıdık isimler.
DOSYA İzmir Felaketi’nin bilinmeyen yüzü: Toplu intiharlar

Akademisyen Hasmik Grigoryan, 24-25 Kasım 2017'de Hrant Dink Vakfı tarafından gerçekleştirilen "İzmir ve Çevresi" konferansında, görgü tanıklarının anlatıları ışığında, Büyük İzmir Yangını sırasında ve sonrasında karşılaşılan toplu intihar vakalarına dikkat çeken bir bildiri sundu. Yerevan Arkeoloji ve Etnografya Enstitüsü’nde araştırmacı olarak çalışan Grigoryan’ın bildirisinden bir bölüm paylaşıyoruz.
DOSYA Hora/Kariye: Yaşayanların ülkesinden insansız ülkeye

2006-2018 arasında Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü’nde dersler veren Bizans Sanat Tarihi uzmanı Dr. Anestis Vasilakeris, Agos için, Kariye’nin mozaikleri ve fresklerinde betimlenen anlatıların, bugünün dünyasına, özellikle yöneticilere fısıldadığı ‘zamansız’ mesajları kaleme aldı.
DOSYA Van Hokyats ya da Hokvots (Der Meryem) Manastırı

Van ve çevresi, Ermeni kültür mirası açısından yaşanan tüm tahribata rağmen hala bize çok şey anlatıyor. Bölgedeki Ermeni kültür mirasıyla ilgili araştırmalar yapan ve bize “Vişabakağ” mahlasıyla fotoğraflar ve notlar gönderen dostumuz bu hafta Hokyats Manastırı’nı tanıtıyor.
DOSYA “Kabuslarım yıllar sonra köyüme gidince son buldu”

1975 yılında, 13 yaşındayken kaçırılmak istenen Flor’un hikayesinin ilk bölümünü geçen hafta Agos’ta yayınlamıştık. Bu hafta bu çarpıcı röportajın ikinci ve son bölümünü yayınlıyoruz. Bu röportaj için ‘Flor’ ismini kullanan olayın mağduru, kaçırma meselesi bir türlü kapanmayınca gizlice İstanbul’a göç etmek zorunda kaldıklarını, yıllarca bu kabuslarla başa çıkmaya çalıştığını anlatıyor. Yaşananlar Ermeniler’in doğup yaşadıkları kadim coğrafyalarını bırakıp İstanbul’a gelmelerinin nedenlerinden de biri. Besse Kabak’ın röportajında Flor’un sesine kulak verelim.
DOSYA “Yes hay em! Hay çem?”*

Müslümanlaş(tırıl)mış Ermeniler ve Ermeni kimliği üzerine sosyal medyada başlayan tartışma yeni boyutlar kazanarak sürüyor. Jbid Arsenyan konuyla ilgili yayınlanan iki yazıyı merceğine alıyor ve konuya başka bir pencereden bakıyor.
DOSYA Flor’un kaçırılma travmasıyla geçen hayatı

Henüz 13 yaşındayken, ismi kaçırılmaya çalışılan Ermeni kızların listesine dahil oldu. 45 yıl önce kendisini kaçırmak, hayatına, bedenine uzanmak isteyen ellerden kurtulmayı başarmış olsa da yıllar boyu kan ter içinde uyandığı kâbuslarında tekrar tekrar kaçırılarak, atıldığı yılanlarla dolu kör kuyulardan çıkmak için çırpınıp durdu. Bu konu hakkında konuşulmasına dahi tahammül edemedi. Ancak kendisine göndermiş olduğum Muhsin Kızılkaya'nın yazısını okuduktan sonra, o 'sıradan' acıları yaşamış olan tüm kaçırılan kadınların sesi olmayı kabul etti. Ricası üzerine röportajda kendisinden “Flor” olarak bahsederken, olayların geçtiği köy ve şahıs isimlerini de tümüyle değiştirdim. Olay Türkiye’nin güneydoğusunda, Ermeniler’in, Araplar’ın, Kürtler’in bir zamanlar birlikte yaşadığı bir coğrafyada geçmekte diyeyim, gerisini anlayın. Bu, aynı zamanda Ermeniler’in doğup büyüdükleri toprakları, çok yakın tarihte,1975’lerde bile ne şartlar altında terketmek zorunda kaldıklarının hikayesi. İşte Flor’un hikayesi.
DOSYA Gülizar’ı hala kimler taşlıyor?

Ne yazık ki Muhsin Kızılkaya, François Georgeon'un kitabından seçtiği bölümde, Ermeni kızların kaçırılma vakalarının, gündelik hayatın bir parçası boyutuna gelecek kadar çok olduğunu anlatan bölümü es geçerek, vakaların çokluğuna atfen kullandığı ‘sıradan’ tanımına farklı bir anlam yüklenmesine neden olmakta.