ARA

GÜNCEL CHP'den Öcalan'ın mesajlarına dair değerlendirme

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti heyetinin dün İmralı'da Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeyi ve görüşmenin ardından DEM Parti'den yapılan açıklamayı ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. Özel, "Bizim sürece ilişkin yaklaşımımız net. Başından beri çözüm zemininin TBMM olması gerektiğini savunuyoruz. En önemli kriterlerimizden birisi şehit ailelerinin ve gazilerimizin hassasiyetlerinin gözetilmesidir" ifadesini kullandı. MHP ve DEM Parti'den de konuya dair değerlendirmeler geldi.
Akan zaman ve nostalji

Malum olduğu üzere nostalji öyle bir hissiyat ki geçmişin kötü, çirkin, olumsuz yanlarını törpüleyip onu neredeyse kusursuz bir zaman dilimi olarak algılıyor; geçmişte bir güvenlik ve huzur hâli gerçekten var olsa da olmasa da o güvenlik, huzur, dertsizlik hâlini geçmişe atfediyor. Nostalji, aynı zamanda bir devamlılık ve dolayısıyla bir mana hissinin doğmasını kolaylaştırıyor. Geçmiş, sadece artık ulaşılamaz olduğu için iyi ve güzel bir şey hâline geliyor. Akıl, nostalji hakkında bu teşhisleri yapsa da gönül geçmişe iyi gözle bakmaya devam edebiliyor.
GÜNCEL Öcalan ile görüşme sonrası DEM Parti açıklama yaptı. Öcalan:

DEM Parti, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder'in İmralı Adası'nda bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan'ı ziyareti sonrası yazılı açıklama yaptı. Açıklamaya göre Öcalan "Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim" dedi.
DOSYA Unutulan geçmiş, unutulamayan yakın geçmiş

Nazar, Hrant, Tomo ve Sırpazan Karekin Bekçiyan… Bu sırayla tanıdım onları, ama kiminin ilk kez, kiminin yeniden, kiminin daha derinden hayatıma girmesi Hrant’ın 2004 yılı başlarında önce Agos’ta, sonra Hürriyet gazetesindeki “Sabiha Gökçen Ermeni miydi” haberiyle oldu. Sonrasını herkes biliyor, anlatıp acıları yeniden deşmeyeyim ama “böyle başkaları da var mı” sorusu o haberle, Hrant’ın başına gelenleri, gelecekleri sorgularken düştü aklıma o yıl. Bununla ilgili her şeye daha bir kulak kesilmişken kimin nerede yazdığını hatırlamadığım bir anektod düştü önüme; “Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk 1920’lerin sonunda, Çorlu’da yaşayan Aras Yayınevi’nin sahibi Yetvart Tomasyan’ın annesi Mari’yi tren istasyonunda görmüş, onu da evlat edinmek istemişti.” Tomo’yla, Yetvart Tomasyan’la beni Hrant tanıştırdı ve ona ilk sorumdu “Olmuş mu böyle bir şey?” “Evet” demişti Tomo, “olmuş evet, anlatırım bir gün, hatta annemle tanışırsın, o anlatır.”
Küresel fabrikanın topraklarında

Son birkaç yıl, gerçek manzarayla yüzleşmediği için tarım ülkesi olmakla övünmeye devam eden Türkiye için tarım başlığında konuşulabilecek her sorunun derinleştiği, katmerlendiği bir dönem oldu. Tarım arazileri büyüme fetişinin ana damarı görülen enerji, maden, inşaat, turizm gibi başka sektörlerin yatırımları için feda ediliyor.
GÜNCEL 1043 isimden Kürt sorununda barış süreci ve insan hakları temelinde çözüm için acil adım çağrısı

Aralarında siyasetçi, hukukçu, sanatçı ve gazetecilerin de bulunduğu 1043 isim "Barış ve Demokrasi Hepimiz İçin" başlıklı bir bildiriye imza attı. Açıklamada "Biz, aşağıda imzası bulunanlar, bir barış sürecinin başlaması için çağrıda bulunmak istiyoruz. Bu aynı zamanda bir demokrasi, ekmek, adalet, özgürlük, insan hakları ve hukuk devleti çağrısıdır. Yaşadığımız deneyimlerden biliyoruz ki, Kürt sorunu ancak demokrasi çerçevesinde ve insan hakları temelinde çözülebilir." dendi.