Yunanistan’ın en itibarlı gazeteleri arasında sayılır Kathimerini gazetesi. Geçen gün Kathimerini’de şahsen çok değer verdiğim ve ülkenin en itibarlı gazetecileri arasında saydığım Pashos Mandravellis’in öyle şahane bir yazısı çıktı ki, Yunanistan’ı anlatan... Üşenmedik, enikonu Türkçeye çevirdik, sizlerle, Türkçe bilen okurlarla da paylaşabilmek için.
Aşağıda Mandavellis’in makalesinden bazı pasajlar aktaracağım. Fakat baştan söyleyeyim, yazarın bahsettiği ülkeyi sadece Yunanistan olarak düşünmeyin. Bir bakın bakalım, başka hangi ülkelere benziyor!
“…Öyle bir ülke düşünün ki, bütün alışverişler şöyle gerçekleşiyor: “1 kilo 325 gram geldi. Böyle kalsın mı?” Eğer birisi, “Hayır, net 1.000 gr (1 kilo) olsun” cevabını verirse, o zaman bu kişi ya tuhaf birisidir, ya da kesin Almandır!
…Avrupa’daki ortaklarımızın anlamadığı basit bir şey var: Bizler burada her şeyi “yaklaşık olarak” yani “üç aşağı beş yukarı” şeklinde yapmaya alıştık.
Bütçe açığını üç aşağı beş yukarı olarak %3 oranında hesapladık ve bakınız sonuçta %15,6 çıktı. Tasarruf tedbirlerini üç aşağı beş yukarı uyguladık. Bir bakanımız üç aşağı beş yukarı Troykayla yapılan anlaşma metnini okudu ve diğerleri de üç aşağı beş yukarı yapılan anlaşmayı imzaladılar ve şimdi de başarısızlığa kızıyoruz.
Yollarda, üniversitelerde, velhasıl ülkenin her yerinde yasalar üç aşağı beş yukarı geçerli sayılıyor. Eğer bir kanun işimize yarıyorsa, onu uyguluyoruz. Eğer devrimciliği veya devletçiliği oynuyorsak veya acelemiz varsa trafik lambalarını bile umursamıyoruz. …Bu ülkede her şey üç aşağı beş yukarı kategorisinde.
…Örneğin sokaklardaki, eğlence merkezlerindeki, tavernalardaki, stadyumlardaki ve daha birçok yerdeki güvenlik kanunlarını da üç aşağı beş yukarı uygulamaktayız. Ancak kötü bir olay meydana geldiğinde herkes sorgulamaya başlıyor: “Nasıl olabilir, imkânı var mı?” diye.
Bu ülkede şirketi olan herkes çok iyi biliyor ki, çoğu anlaşmalar üç aşağı beş yukarı yapılıyor… Bu ülke uzun bir zamandır üç aşağı beş yukarı sendromunda yaşadı. Ve onun için de iflas etti.
Net ve kesin olmayan bütün bu üç aşağı beş yukarı veriler biriktiler ve elimizde patladılar… Ve yine ne hazindir ki, bizi uçurumun kenarına götüren bu lanet üç aşağı beş yukarı politikalarına rağmen, diğer devletlerle yaptığımız müzakereleri bile utanmadan yine üç aşağı beş yukarı felsefesiyle sürdürmeye karar verdik.
Bir kaç gün önce Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Dragi ülkemizi küçümseyerek şu ifadeyi kullandı: “Bu ülke birçok özelliklere sahip bir ülke (!)” Bu ifadeler hoşumuza gitmedi tabiî. Ancak onlar netlikte ısrar ederken bizler hâlâ üç aşağı beş yukarı tavrımızla Dragi’nin haklılığını ortaya koyuyoruz. Sonuç olarak başarabileceğimiz tek bir şey var: O da onları kendimize benzetmek! Ülke olarak Avrupa ailesinde kalabiliriz ama nasıl size söyleyeyim: Üç aşağı beş yukarı!”
LAOS Partisi Merkez Yürütme Kurulu üyesi
LAOS Partisi Merkez Yürütme Kurulu eski Sekreter Yardımcısı”