IŞİD kabusu ve Ezidiler

Ezidiler...Ne zaman talih yüzlerine güldü ki sanki?

SERVAN ALTIKANAT
servan.alt@gmail.com

Moğol istilası, Haçlı seferleri, veba salgınları, dünya savaşları, Saddam Hüseyin gibi badireler atlatan bu toplum, ekserî Osmanlı döneminde olmak üzere kendi coğrafyalarında onlarca katliam yaşadı.

Diyarbakır Valisi Silahtar Hacı Ömer Paşa, Hüseyin Paşa, Bağdat Valisi Ahmed Paşa, Bağdat Bey’i Süleyman Paşa, Muhammed Paşa, Adimoğlu Abdullah Paşa, Hafız Paşa, Ömer Vehbi Paşa, Tugay komutanı Bekir Paşa, Tuğgeneral Hüseyin Fawzi...

Hepsi Ezidilerin dağarcığında...

Hepsinin Ezidilere yaşattırdıkları var... Bu isimler, yakılan, yıkılan köylerini hatırlatıyor Ezidilere...Esir alınan ve köleleştirilen kadınlarını, yağma eylenen mallarını, mülklerini hatırlatıyor...

Tehcirleri, idamları, çileleri hatırlatıyor...

İşte en sonuncusu da IŞİD... Yakın zamanda hilafetini ilan eden, Ebu bekir Bağdadi'nin serdarlık ettiği, ''kapı komşumuz'' Irak Şam İslam Devleti…

3 Ağustos'ta Sincar'a saldırmasından sonra Irak topraklarında yaşayan yaklaşık bir milyon Ezidi, topraklarından hicret etti, binlercesi ise (her yıl  hacı olmak için Ekim ayında gittikleri) Laleş'e, yani kendi Mekkelerine sığındı.

Sincar, Şeyhnan, Sinune, Tılkasap, Gırzerek, Tıl Ezer, Sibeşeyhıdır, Gohbel ve Zoreba gibi köyler ''Ezidisizleşti''.

Tehlikeden kaçanların kimisi bilmecbûriye ''müslüman'' oldu, kimisi intahar etti. Kimisi ise açlıktan ve susuzluktan öldü yolda.

Çoluklarını, çocuklarını, eşlerini, akrabalarını (...) yitirenler oldu...Sincar dağının dili olsa da carlasa keşke...

O hikayelerden birinde, Tel Uzer'de yaşayan 14 yaşındaki Ezidi kız Narin vardı.

Narin...Sincar Dağı'na sığınmayı tasarlayıp, başaramayanlardan...IŞİD militanları etraflarını kuşatıyor yolda...

Devamını ise kendi ağzından dinleyelim:

''...Bizi yaş ve cinsiyete göre gruplara ayırdılar. Genç adamları bir gruba, genç kız ve kadınları bir gruba, yaşlı erkek ve kadınları bir diğer gruba. Yaşlıları çölde bıraktılar, genç kız ve kadınları kamyonlara bindirdiler. Diğer genç erkeklerle birlikte, altı aylık evli 19 yaşındaki ağabeyimi de öldürdüler. Bizi Musul’un yakınındaki Baac kasabasındaki boş bir okula götürdüler. Birkaç gün sonra da Musul’da büyük bir binaya götürüldük. 20 gün boyunca bizi hapsettiler, günde bir öğün yemek verdiler, yerde uyuttular. Bir gün evli ve bekarları ayırdılar. Çocukluk arkadaşım Şeyma ve ben iki IŞİD üyesine metres olarak hediye edildik. Şeyma’yı imam Ebu Hüseyin’e verdiler. Beni de yüksek rütbeli bir komutan olan, şişman ve 50’li yaşlarındaki Ebu Ahmed’e. Felluce’de ikisinin yaşadıkları saray gibi bir eve gittik. Ebu Ahmed bana defalarca tecavüz etmeye çalıştı. Karşı çıkınca dövdü. Kendimizi öldürmeyi düşündük. Ailemize, ‘Musul’a gidip Müslüman olursanız bizi bırakacaklar’ dememiz için cep telefonu verdiler. O telefonla, yalnızken Şeyma’nın kuzeninin Sünni arkadaşı Mahmud’u aradık. Evdeki iki kapının kilitlerini satırla kırdık''... (Washington Post / Muhammed Salih)

Yalnızca Ezidilerin kabusu değil IŞİD...Kadınlar, çocuklar, gazeteciler ve hatta vitrin mankenlerinin bile...

Kadınların ''Facebook'' hesaplarını yasaklıyorlar, nasıl giyinmelerine dair pankartlar asıyorlar. Küpelerinden ötürü kulaklarını kesiyorlar. Eşinden izinsiz dışarı çıkıp sigara içenlere recm cezası uyguluyorlar.

Çalışan kadın doktorların defterlerini dürüyorlar. Vitrinlerdeki mankenlerin dahi başlarına peçe taktırıyorlar.

Batılı ülkelere gözdağı vermek maksadıyla, o ülkelerin gazeteci vatandaşlarının kafasını kesiyorlar.

Suriye'de kontrolü sağladıkları bölgelerde eğitim kurumlarında, Darwin teorisiyle ilgili olan her türlü bilimsel bilgiyi, ''sanat ve müzik eğitimi, ulusal eğitim, sosyal bilgiler, tarih, güzel sanatlar, beden eğitimi, felsefe, sosyoloji, psikoloji, din kültürü'' gibi dersleri yasaklıyor, çocukları âdeta ‘’zindanlara’’ kilitliyorlar.

Matematik alanında faizin meşru gösterilmesine yol açacak örneklere de yasak var.

Yasakçı bir Ortaçağ döneminin ayak sesleri duyuluyor Cihadistan’da...

Şayet bu cahil caniler güruhu, iddia ettiği gibi ''cennetlik'' ise, ben cehennemde kütük olmaya, cayır cayır yanmaya namzetim…Bu benim için bir ödüldür !

Kategoriler

Güncel Yaşam

Etiketler

Ezidiler