TGC, TGS, TÜRKYAYBİR, TYS, PEN Türkiye ortak toplantı düzenleyerek “Basın Özgürlüğüne ve Gazeteciye Dokunma!” çağrısı yaptı
Toplantı 30 Ocak 2025 Perşembe günü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Konferans Salonu’nda yapıldı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türkiye Yayıncılar Birliği, Türkiye Yazarlar Sendikası ve PEN Yazarlar Derneği temsilcilerinin söz aldığı toplantıda Anayasal güvence altında olması gereken basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması için TBMM’ye çağrı yapıldı.
Moderatörlüğünü TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş'in yaptığı toplantıda Türkiye Gazeteciler Cemiyeti adına Başkan Vahap Munyar, Türkiye Gazeteciler Sendikası adına Genel Başkan Gökhan Durmuş, Türkiye Yayıncılar Birliği adına Başkan Kenan Kocatürk, PEN Yazarlar Derneği adına Başkan Zeynep Oral, Türkiye Yazarlar Sendikası adına 2. Başkan Mustafa Köz konuştu.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Munyar “Gazetecilik mesleğini yapabilmek, meslektaşlarımızın haksız yere gözaltına alınmamasını, tutuklanmamasını, basın özgürlüğüne müdahale edilmemesini talep etmek için bir kez daha birlikteyiz” dedi.
Munyar, "Siyasetçilerin kamu yararına olmayan faaliyetlerini haberleştirdikleri için de gazetecilerin suçlu olarak damgalanmamaları, haksız gözaltı ve tutukluluk kararlarıyla mesleklerini yapmalarının engellenmemesi gerekiyor. Halk TV'de görev yapan beş meslektaşımız için de 29 Ocak 2025 Perşembe böyle bir gündü. Barış Pehlivan, Seda Selek, Serhan Asker ve Kürşat Oğuz adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ise maalesef tutuklandı. Meslektaşlarımıza ‘geçmiş olsun’ diyoruz. Suat Toktaş'ın ise en kısa sürede serbest bırakılmasını istiyoruz. Gazeteciliği suç saymaya çalışan bir anlayış olsa da hak odaklı, insan odaklı gazeteciliğe gönül vermiş, yürekten inanmış gazetecilerin mesleklerini evrensel etik ilkelerle yapmaya devam edeceklerini kamuoyunun bilgisine bir kez daha sunuyoruz.” diye konuştu.
Toplantının moderatörlüğünü yapan TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş ise “Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın tutuklanması gazetecilik faaliyeti nedeniyledir. Meslektaşımız gazetecidir, sabit ikametgâh sahibidir. Önemlisi görevinin başındadır, kaçma, delilleri karartma şüphesi yoktur. Kanunlarda öngörülen hiçbir tutuklama sebebi yoktur. Meslektaşımıza atfedilen suç tipinin öngördüğü cezanın alt sınırı 2 yıldır. Gazeteciler hakkında verilen yurt dışı çıkış yasakları ve denetimli serbestlik kararları dahi gözdağı vermekten başka bir şey değildir. Kanuna aykırı olduğu gibi insan hakları temel standartlarına da aykırıdır. Meslektaşımız özgür bırakılmalıdır” diye konuştu.
PEN Yazarlar Derneği Başkanı Zeynep Oral konuşmasında "Birbiri peşi sıra gazetecilerin yazarların sanatçıların gözaltına alınmaları, üstelik mesleklerinin gereğini yerine getirdikleri için suçlanmaları, düşünce ve ifade özgürlüğüne olduğu kadar Anayasamıza da aykırıdır” dedi .
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş da şu ifadeleri kullandı:
“AKP iktidarının gazetecilik faaliyetlerini suç gösteren politikaları devam ediyor. Bu iktidar döneminde gerçeklerin peşinde koşan gazeteciler hep hedef alındılar, gözaltına alındılar, tutuklandılar, yargılandılar. İktidar bu baskı politikalarından vazgeçmedi, gazeteciler de gerçekleri topluma ulaştırma mücadelesinden. Halk TV çalışanı meslektaşlarımızın son olarak yaşadığı baskı ise gerçekleri topluma ulaştırma gayretinden ibarettir. Ama bu gayretin sonucunda Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş tutuklandı. Adalet Bakanı her ne kadar gazetecilik faaliyetlerinden dolayı cezaevlerinde gazeteci yok dese de 25 meslektaşımız sadece gazetecilik faaliyetlerinden dolayı Türkiye’nin çeşitli cezaevlerinde tutuklu bulunuyor. Adalet Bakanı’na şunu sormak gerekiyor eğer cezaevlerinde gazeteci yoksa neden mahkemelerde tutuklu olan meslektaşlarımız haberlerini savunmak zorunda kalıyor? Yaptıkları haberlerle toplumu bilgilendirmeyi hedeflediklerini açıklamak zorunda kalıyor? Hâkim ve savcıların tarafsızlığını yitirdiği bir dönemde gazetecilerin de iktidarın yanında olması isteniyor. Yaşanan katliamlar, hukuksuz kayyım atamaları, 12 yıl sonra gelen Gezi cezaları, gazetecilere yönelik tutuklamalar hep gündem değiştirme çabalarıdır. İktidar artık gazeteciler üzerinden oyun oynamaktan vazgeçmelidir.”
Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk de "İfade, yayınlama ve okuma özgürlüğümüze yapılan bu saldırılara birbirimize destek olarak karşı durmalıyız.” diye konuştu.
Türkiye Yazarlar Sendikası 2. Başkanı Mustafa Köz de "Düşünmeyin, duymayın, yazmayın deniyorsa geriye yazma özgürlüğünden, düşünce özgürlüğünden hiçbir şey kalmıyor demektir. Buna karşı yazarak, düşünerek, konuşarak ve dayanışmayla direnmemiz gerekiyor" dedi.