BASKIN ORAN

Baskın Oran

İÇLİ DIŞLI

Yeşil pasaportun, yani devlet itibarının suyunu çıkartmak

Esas olarak 4 çeşit pasaport var ve bunlar halk arasında kapak rengine göre anılıyor: Bordo (herkese verilen), Siyah (diplomatik), Gri (dış hizmet süresince), Yeşil (genellikle, üst düzey memurlar). Bizi burada ilgilendiren yani iktidarın cömertçe dağıtımından oy beklediği, bu pasaportların sonuncusu. İlk 3 derece devlet memurlarının ve emeklilerinin yanı sıra, 15 yıllık avukatlardan tutun da, özelleştirmeden önce Yeşil pasaport hakkını elde etmiş olan özelleştirilmiş Telekom çalışanlarına kadar uzayan bir liste. şu anda 1 milyon 200.000’i aşkın Yeşil pasaport sahibi varken, sayısız vatandaşın gözü TBMM’de bekleyen yasa önerilerinde. 19 adet olan bu yasa önerilerinde ürkütücü sayıda meslek grubunun Yeşil pasaport talepleri sırada bekliyor. İnternette alt alta sıralamış. Bu arada, Nisan 2021’de AKP’li Malatya Yeşilyurt Belediyesinin Gri pasaport dağıtarak Avrupa’ya “iltica turizmi” düzenlemesiyle başlayan bir dizi skandaldan hiç bahsetmedim.

Bu yıl 8.500 yeni ihracatçımıza yeşil pasaport vermeyi hedefliyoruz” .

Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın Türkiye İhracatçılar Meclisi toplantısında iş insanlarına verdiği yeni müjde.

Yeni, çünkü zaten 2016’dan beri son 3 yılda yıllık ortalama ihracat tutarı 500.000 Dolar-10 Milyon Dolar arasında olan firma yetkililerine 1 ila 5 Yeşil pasaport verilmekte.

Ve bu demeç tam da AB’nin, vizeden muaf ülkelerin vatandaşlarına bile ETIAS (Avrupa Seyahat Bilgi ve Yetkilendirme Sistemi) çerçevesinde ön onay alma zorunluluğu getireceğini, yani vize vermeyi daha da zorlaştırdığını ilan ettiğinden hemen sonra veriliyor.

Korkarım bu durum AB’yi biraz aptal yerine koyma anlamına gelmekte. Çünkü esas olarak Türkiye’de üst düzey memurlara verilen Yeşil pasaportları çok istisnai bir ayrıcalık tanıyarak 90 günü aşmayan turistik ziyaretler için vizeden muaf tutmuştu AB.

Olaya daha yakından bakalım.

***

Türkiye’nin aday ilan edildiği Aralık 1999’dan beri hem AB Türkiye’yi almak için çaba göstermedi, hem de Türkiye AB’ye girmemek için özellikle 2011’den sonra çok çaba gösterdi. Yaklaşık 25 yıl eder. Sebepler malum:

AB 85 milyonluk çok farklı kültürde olan ve mesela sürekli muhalif ve gazeteci tutuklayarak   durmadan otoriterleşen bir ülkeyi almaya korkuyor.

Türkiye ise, 2011’den bu yana dış politikasını tamamen Tek Adam Yönetiminin iç politika hedeflerine göre düzenlediği için İslamcılığı devreye sokarak bu farklılığı genişletiyor.

Bu sürecin başlıca dikenlerinden biri de vize meselesi. Vize ayrıcalığından yararlanmak için, her Türkiyeli (ve daha kötüsü, ülkedeki her meslek grubu) Yeşil peşinde. İktidar için de bu pasaportu dağıtmak, para harcamadan oy toplama anlamına geliyor. Yani, bir tür rüşvet.

Ama olan Türkiye’nin uluslararası itibarına oluyor. Çünkü AB’nin Türkiye’ye tanıdığı bu çok istisnai ayrıcalığın suyu çıkarıldıkça, Türkiye vatandaşlarının AB vizesi alması hayal olmaya yani Türkiye fena halde aşağılanmaya doğru gidiyor.

***

Esas olarak 4 çeşit pasaport var ve bunlar halk arasında kapak rengine göre anılıyor: Bordo (herkese verilen), Siyah (diplomatik), Gri (dış hizmet süresince), Yeşil (genellikle, üst düzey memurlar).

Bizi burada ilgilendiren yani iktidarın cömertçe dağıtımından oy beklediği, bu pasaportların sonuncusu. İlk 3 derece devlet memurlarının ve emeklilerinin yanı sıra, 15 yıllık avukatlardan tutun da, özelleştirmeden önce Yeşil pasaport hakkını elde etmiş olan özelleştirilmiş Telekom çalışanlarına kadar uzayan bir liste. Şuradan bakabilirsiniz.   

Ayrıntıya girmeden, yukarıdaki ETİAS haberinden sonraki gelişmeleri özetleyerek konuya devam edelim.

***

Olay, 5 Ocak’ta Sözcü gazetesinde Ali Gülen’in çaldığı bir alarmla başladı.Avrupa Birliği Seyahat ve Yetkilendirme Sistemi ETIAS 2025‘in ilk yarısında hayata geçiyordu. Buna göre AB üyesi ülkeler ve ayrıca İsviçre, İzlanda, Norveç ve Lichtenstein’a seyahat edecek Gri pasaportlular ile Yeşil pasaportlular, seyahat öncesi ETIAS sistemine kayıt olacaktı, 7 Euro kayıt parası ödeyecekti, en geç 96 saatte onay almayanlar AB‘ye giremeyerek sınırdan geri çevrilecekti .  

Fakat hemen aynı gün CB İletişim Başkanlığı bu uygulamaya Türkiye’nin dahil olmadığı açıklamasını yaptı. Aynı yönde bir açıklama AB’den de geldi; ETİAS seyahat yetkisi aranacak ülkelerin yer aldığı listede Türkiye bulunmuyordu .

Rahatladık şükür.

***

Fakat korkarım rahatlığın devam etmesi kolay olmayabilir, çünkü bu durum uluslararası politikadaki anlık fotoğraftan ibaret. İç politikada neler olabileceği, hele de erken seçim lafları ortamında tamamen meçhul.

Zira şu anda 1 milyon 200.000’i aşkın Yeşil pasaport sahibi varken, sayısız vatandaşın gözü TBMM’de bekleyen yasa önerilerinde.

19 adet olan bu yasa önerilerinde ürkütücü sayıda meslek grubunun Yeşil pasaport talepleri sırada bekliyor. İnternette alt alta sıralamış ama, yazıya sığdırabilmek için yan yana yazıyorum:

Derecelerine bakılmaksızın tüm hâkim ve savcılar. Özel sektörde çalışan tiyatro sanatçıları. Adalet Bakanlığı infaz koruma memurları. Çarşı ve mahalle bekçileri. 20 yıldır ticaret yapan iş insanları. 10 yıldır uluslararası nakliye işi yapan TIR şoförleri. 10 yıl kıdemli üniversite öğretim üyeleri. Belde belediye başkanları. 15 yıl kıdemli eczacılar. TBMM ve Büyükşehir Belediye danışmanları. İl ve ilçelerde görev yapmış eski belediye başkanları. Türkiye çapında örgütlü sendika yönetim kurulu üyeleri. Yeminli mali müşavirler ve serbest muhasebeciler. 15 yıl kıdemli basın kartı sahibi gazeteciler. 15 yıl kıdemli özel sektör doktorları. Köy ve mahalle muhtarları. Yüzde 40 engelli ve 10 yıl kıdemi olan devlet memurları. TMMOB’ye bağlı 15 yıl kıdemi olan mühendisler ve mimarlar. Malul ve muharip gaziler.

Tabii ki bütün bunların tümünü memnun etmek en sıkışmış iktidarlar için bile mümkün değil. Zaten ülkemizde şu anda mevcut 50.000 muhtar, 29.000 bekçi, 68.000 infaz koruma memuru (gardiyan), 15 yıl kıdemli 3.000 gazeteci ve 18.000 eczacı ile 16.000 hâkim-savcı var. Eş ve çocuklarla birlikte bunların sayısının 800.000’e ulaşacağı hesaplanmakta .

Ama Tek Adam Yönetimi ne kadarını memnun etmek zorunda kalır, bilinmez.

Bu arada, Nisan 2021’de AKP’li Malatya Yeşilyurt Belediyesinin Gri pasaport dağıtarak Avrupa’ya “iltica turizmi” düzenlemesiyle başlayan bir dizi skandaldan hiç bahsetmedim. İçişleri Bakanı S. Soylu tarafından o dönemde açıklandığına göre, bu yöntemle yüzlerce T.C. vatandaşı yurt dışına çıkmış ve geri dönmemiş, olay 90 belediyenin soruşturmaya uğramasına ve bazı yetkililerin görevden uzaklaştırılmasına yol açmıştı .

Ne diyelim, hayırlısı diyelim.