Sokağa çıkma yasaklarının kaldırıldığı Doğanlı ve Koruköy köylerinden gelen ilk fotoğraflar, yıkılan evleri gösteriyor.
Dün Valilik tarafından yapılan iki ayrı açıklamayla Koruköy ve Doğanlı köylerinde ilan edilen sokağa çıkma yasaklarının kaldırıldığı duyurulmuştu.
Mardin'in Nusaybin ilçesine bağlı Koruköy (Xerabê Bava) ve Doğanlı (Talatê) köylerinde ilan edilen yasak dün saat 10.00’da kaldırılmış, Valilik tarafından yapılan iki ayrı açıklamada, yasağın 19'uncu gününe girdiği Koruköy ve yasağın 8'inci gününe girdiği Doğanlı'daki operasyonların bittiği açıklanmıştı.
Ablukanın kalktığı köylerden ilk fotoğraflar geldi.
Dihaber’de yer alan habere göre, Doğanlı’da altı ev yıkıldı, köyün birçok alanında mermi kovanları ve gaz bombası kapsülleri yerlerde bırakılmış halde bulundu.
Köyden alınan Abdi Aykut, Sabi Bayhan ve Doğanlar köyü muhtarı Muzaffer Sarı tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilmiş, Sarı ve Aykut tutuklanmıştı.
Gözaltında işkence gördüğüne dair fotoğrafları basına yansıyan Aykut’un evinin de yakıldığı belirtiliyor.
Baskın sonrası 17 gün gözaltında tutulan Sabri Bayhan, evin içinde bulunan merdivenin altına saklanarak askerlerin açtığı ateşten kurtulabildiğini belirterek, “Evimizin her yerine kurşunlar yağıyordu. Jandarmaya telefon açtıktan sonra durdular ve bizi evden çıkardılar” dedi.
Bayhan, daha sonra yaşadığı süreci şöyle anlattı: “Evden çıkarırken üçer, dörder kişi üzerime gelip dövüyorlardı. Beni bahçenin ortasına atıp, kötü küfürler, hakaretler ediyorlardı. Sonra bir süre beni yerde sürüklediler. Bana, ‘Bize onları görmedim deme’ dediler. Ben kimseyi görmediğimi söyledim. Eğer bir suçum olsa niye karakolu ve Midyat’taki jandarmaları arayayım dedim. Bunun üzerine her gelen beni dövdü. Bütün evimi silahlarla taradılar.”
Zırhlı araçla ilçe jandarma karakoluna getirildiğini ifade eden Bayhan, evinin ‘karargah’ olarak kullanıldığını ve çatısına mevzi yapıldığını kaydetti.
Geçimini sağladığı birçok büyükbaş hayvanın öldüğünü sözlerine ekleyen Bayhan, “Tavuklarımın bile çoğunu öldürdüler ve yediler. 40 tane tavuğum vardı. Şuan üç-dört tane kalmış. Tüm odunlarımı yakmışlar ve tavuklarla ızgara yapmışlar. Doğum yapmak üzere olan ineğim bile ölmüş. Ben o hayvanlarla geçimimi sağlıyordum” diye konuştu.
Ablukayı anlatan bir başka köylü Ahmet Göktaş da, camiye gitmeye bile izin verilmediğini ifade etti.
Köylülerden Hatice Bayhan, evindeki bir odanın askerler tarafından yatak odası olarak kullanıldığını, mutfak ve banyoyu işgal ettiklerini kaydetti. Bayhan, hastalanıp ilçe merkezine gittiğini, döndüğünde ise evde kullanılacak hiçbir eşyasının kalmadığını söyledi.