‘Rüzgârın seni götürdüğü yere git’

Strazburg’da yaşayan genç müzisyen Barış Ayhan, bir yılı aşkın bir süre önce yerleşik hayatını ve işini geride bırakarak, ‘Barış İçin Müzik’ sloganıyla yola çıktı. Bu tur kapsamında İstanbul’da duraklayan Ayhan, çeşitli dillerde şarkılarla, 5 Şubat’ta Karanlık İşler’de dinleyicilerle buluşacak.

Fransa’da doğup büyüyen, Strazburg’da etnomüzikoloji alanında eğitim gören ve bir lisede müzik öğretmenliği yapan Barış Ayhan, 6 Eylül 2015’te ‘barış için müzik’ yapmak üzere tura çıktı. O günden beri yollarda olan genç müzisyen, aralarında Ermenistan, Türkiye, Gürcistan ve İsrail’in de bulunduğu çok sayıda ülkeye giderek, buralarda tanıştığı insanlardan, kendi dillerinde söyledikleri şarkıları öğrendi ve kendine çok dilli bir repertuvar oluşturdu. Ziyaret ettiği şehirlerde müzikseverlerle bir araya gelerek, bazen de konuk müzisyenleri sahneye davet ederek bu şarkıları seslendiren Ayhan, 5 Şubat’ta Karanlık İşler’de bir konser verecek.

Ayhan, aslında gitar çalıyor ancak turunun en önemli duraklarından olan Kafkasların ve Anadolu coğrafyasının müziklerinin en rahat curayla çalınacağını düşündüğünden, gitarını evde bırakıp, curasını yanına almış. Bu enstrümanı kendi üslubuyla çaldığını anlatan sanatçı, “Seçtiğim şarkıları uyarlarken, tanıştığım müzisyenlerden öneriler ve bilgiler alıyorum, sonra bu şarkıları curayla ya da divan bağlamayla çalıp söylüyorum” diyor.

Ayhan’ın repertuvarı, çıktığı bu turun esin kaynağı olan, Fransızca bir şarkıyla başlıyor: ‘Va où le vent te mène’ (Rüzgârın seni götürdüğü yere git). Ardından Azerice, Ermenice, İbranice, Ladino, Yidişçe, Türkçe, Zazaca, Bulgarca, Arapça, Yunanca şarkılar geliyor.

Yolculuğu sırasında Tiflis’ten trenle Ermenistan’a geçen müzisyen, Yerevan’da yaklaşık iki hafta kalmış. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne denk gelen bu ziyaret sırasında şehrin sokaklarında yapılan etkinlikleri izleyen Ayhan, repertuvarına kattığı Ermenice şarkıyı da bu sırada duymuş. Bir koro tarafından seslendirilen ‘Eçmiyadzin’ şarkısını Anadolu ezgilerine ve halaya benzeten Ayhan biraz daha kulak kabartmış bu şarkıya, sonra da onu kaydetmiş. Sanatçının repertuvarında, Türkçe, Ermenice ve Azerice söylediği ‘Sarı Gelin’ türküsü de yer alıyor.

Müziği paylaşmak

Temmuz ayından beri İstanbul’da olan müzisyen, Arthere, Gürcü Sanat Evi, Gitar Kafe gibi mekânlarda sahneye çıktı. İstanbul’dan sonra Eskişehir, Ankara, Konya’ya gitmeyi, ardından da Gürcistan’a seyahat etmeyi düşünen Ayhan, kimi zaman sokaklarda, kafelerde seslendiriyor şarkılarını. Bu turda farklı coğrafyalardan müzisyenlerle tanışan Ayhan’ın en çok ilgisini çeken, Gürcistan’da çocukların çok erken yaşta çoksesli müziğe başlaması ve Ermenistan ve Azerbaycan’da halk müziği ve cazın harmanlandığı füzyonlar olmuş.

Performansları sırasında, gönüllülerin katkıları ve kendi imkânlarıyla, kimi zaman kayıt da yapıyor sanatçı. Örneğin biri stüdyosunu ücretsiz kullandırıyor, kamerası olan klip çekiminde yardımcı oluyor, bir diğeri sahnesini ona açıyor. Barışa ses vermek isteyen müzisyenler de vokal ve enstrüman performanslarıyla destek oluyor Ayhan’a. O ise dinleyicilerle ve müzisyen arkadaşlarıyla, repertuvarına kattığı şarkılarla tanışma hikâyesini, bu şarkıların bugün kaybolma tehlikesi altında olan dillerini anlatıyor.

Yalnızca kendini biraz daha özgür hissetmek için yola çıkan Ayhan’ın barışa hizmet fikri yolda şekillenmiş. Kendi isminden de ilhamla, projesine ‘Barış İçin Müzik’ adını vermiş. Çalışmalarını ‘deneysel’ olarak nitelendiren Ayhan, yolculuğunun amacını şu sözlerle özetliyor: “Ben kimseye örnek olmak istemiyorum, sadece insanlara bu şarkıları sunmak, müziği paylaşmak istiyorum.”

Etiketler

Barış Ayhan


Yazar Hakkında