Giro Manoyan: Birçok insanda var olmaya devam ediyorsun

GIRO MANOYAN

Sevgili Hrant,

10 yıldır fiziki olarak bizimle olmadığına inanmak zor. Zor, zira bu 10 yıl boyunca hep var oldun. Senin hakkında, fikirlerin, söylediklerin ve söylemediklerin hakkında o kadar konuşuldu ve konuşulmaya devam ediyor ki, yokluğuna inanmak güç.

Uğradığın suikast hakkında yürütülen dava veya davalar da periyodik olarak senin hakkında konuşmalara yol açıyor. O tiyatroyu pek yakından takip etmiyorum, kusura bakma. Fakat bu davalar, dava dışında her şeye, özellikle de alaturka dizilere benziyorlar. Senin katilinin kim olduğunu biliyoruz. Birçok insanın bu konuda benimle hemfikir olduğunu düşünüyorum. Fail, Türkiye’ye sadık fakat itaatkâr olmayan, Ermeni kimliğine sahip çıkan senin gibi bir bireyin cesaretine katlanamayan Türk devletidir.

Bazı siyasi bakışlarımızla birbirimize muhalif olmuş olabiliriz, fakat senin cesaretin, fikirlerindeki net yaklaşımın, sana bir insan, bir Ermeni olarak saygı duymama neden olmuştur.

Eminim başkaları da son 10 yılda Türkiye’de bir adım ileri, iki adım geri şeklinde birçok şeyin değiştiğini sana söylemiştir. Bu günlerde Türkiye’de fiziki olarak var olmayı ister miydin, emin değilim.

Fakat artık, dediğim gibi, sen varsın. Birçok insanda var olmaya devam ediyorsun, her biri seni farklı hatırlıyor. Birçok insanı dinleyince, aynı kişiden bahsettiklerine şaşırır insan. Benim için önemli olan, Türkiyeli, en azından

İstanbullu Ermeni gençliğin bir kısmının seni hatırlaması, hem de derin bir saygı, samimi bir sevgiyle hatırlaması. Senin cesaretinden, kendine olan güveninden etkilenmeye başlamışlar, hatta belki bu etki hepsine ulaşmış.

2013 yılında, öldürüldüğün yeri, çalışma mekânın ve mezarını ziyaret ettim. Bu büyük adaletsizliğe öfkelenmekten kendimi alıkoyamadım. Konuşmalarımda beni Bolis’e davet eden ikinci kişi olduğunu sürekli tekrarlıyordum. İlki, zamanında AKP milletvekili olan, günümüzde ise devlet tarafından sınırdışı edilmiş biri. Sen ise, devlet tarafından öldürülmüş birisin.

Her neyse; birçok insan o ülkede en azından senin gibi yaşamak isterdi.

Toprağın hafif olsun, sevgili Hrant.

Selamlar...