‘Hayatın yılı olsun’ temennisiyle karşıladığımız Yeni Yıl, maalesef Yılbaşı akşamı Reina kulübüne yapılan katliamla kana bulandı. 39 kişinin hayatını kaybettiği, 65 kişinin yaralandığı saldırıyı IŞİD üstlendi. Belli ki örgüt, Türkiye’yi yeni savaş cephesi kılmaya kararlı. Yılbaşı kutlamalarına yönelik nefret dili ve Diyanet’in kutlamaları ‘gayrımeşru’ ilan eden hutbesi ise ideal kutuplaştırıcı iklimi sağlamış durumda. Kürtler, muhalifler ve laik kesime dönük bir hatta ilerleyen sistematik saldırıların mezhepçi kimlik kazanmasına yönelik endişeyse büyük.
Saldırı sonrasında sosyal medyada atılan kimi sevinç nidaları kan dondurucuydu. Akabinde Barbaros Şansal’ın eleştirel bir paylaşımının önce KKTC’den sınır dışı edilişi, ardından uçaktan indiği sırada apronda lince maruz kalması ve tutuklanmasıyla sonuçlanması; keza Halkevci gençlerin laiklik açıklaması üzerine tutuklanmaları hükümetin germekte ısrar ettiği teli göstermesi açısından ibretlik. Barışta ısrarcı HDP’lilerin ve gerçekte ısrarcı gazetecilerin hapsedildiği bir ortamda nefrete karşı birleşmekten öte çare yok. Aklın yolunda tez vakit buluşmak umuduyla…
AGOS
