Gazeteci Ahmet Şık bu sabah evine polislerce yapılan baskınla gözaltına alındı.
Avukat Can Atalay, Şık’ın Haseki Hastanesi'ndeki sağlık kontrolünün ardından ifade vermek üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğüne götürüleceği bilgisini verdi.
Şık’a hangi suçlamayla, ne gerekçeyle gözaltına alındığı resmi olarak açıklanmadı.
Ahmet Şık sabah saatlerinde gözaltına alındığını Twitter adresinden duyurdu, "Gözaltına alınıyorum. Bir twittle ilgili olarak savcılığa götürülecekmişim" dedi.
AA'nın iddiası
Anadolu Ajansı, Şık’ın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen bir soruşturma kapsamında, Güvenlik Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındığını yazdı.
AA’nın iddiasına göre, Twitter paylaşımları ve Cumhuriyet gazetesinde yazdığı bazı yazılar ile “Türkiye Cumhuriyetini, yargı organlarını, askeri ve emniyet teşkilatını alenen aşağılama” ve “terör örgütü propagandasını yapma” suçlarını işlediği iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılmıştı.
Anadolu Ajansı, gözaltına alınmasıyla ilgili resmi bir açıklama yapılmamış olan gazeteci Şık’ın suçlandığı bazı tweet’leri de şöyle sıralandı:
“Suikastçinin Nusra'cı değil FETÖ'cü olduğunu kanıtlama gayretindeki iktidar ve yancıları katilin polis olduğu gerçeğini ne yapacaksınız?”
“Katil devlettir deyince bozuluyorsunuz”
“İktidar nezdinde savaş gerektirecek durumun adı artık belli. O da rejim değişikliğine konulacak son noktadır”
“Savaş, PKK ile ülkenin belirli bir bölgesinde arada kesintiler olsa da 1984'ten bu yana var”
“Cizre'de evlerin bodrumlarında yakılanlarla İstanbul'da bombayla parçalananları kıyaslayacağına ikisine de itiraz et”
“Sırrı Süreyya Önder'e isnat edilen fiil suçsa, sarayda oturandan başlayarak daha bir dolu sanık olması gerekmez mi”
“Tahir Elçi'yi tutuklamak yerine katletmeyi tercih ettiler, katil sürüsü bir mafyasınız”
“ABD ve AB'nin cihatçı teröre karşı müttefikimiz dedikleri PYD'nin terör örgütü olduğunu kanıtlamaya çalışanlar olağan şüpheli olmaz mı?”
Şık'ın ayrıca, Cumhuriyet gazetesinin internet sayfasında yer alan 14 Mart 2015 tarihli “Ya Apo Kandil'e ya biz İmralı'ya” başlıklı, Cemil Bayık ile yaptığı röportaj, 8 Temmuz 2015 tarihli “Bizimki gazetecilik sizinki ihanet” başlıklı yazısı, 9 Temmuz 2015 tarihli “MİT tırları savcısı: MİT, Reyhanlı'ya göz yumdu onlara bilgi vermesek engellerdik” ve 13 Şubat 2015 tarihli “Tırdaki sır aydınlandı” başlıklı haberleri ile 23-26 Eylül 2014 yılında Avrupa Parlamentosu ortaklığıyla Heybeliada'da düzenlenen basın özgürlüğü çalıştayındaki açıklamalarının suça konu edildiği ileri sürüldü.