CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan’ın girişimleriyle düzenlenen Dadyan Okulu toplantısına vakıf başkanları ve toplumun çeşitli kesimlerinden temsilciler katıldı. Toplantıda çok sayıda öneri gündeme getirildi.
Dadyan Okulu’nun tarihi binasının kiraya verilmesi konusu toplumun gündemini meşgul etmeye devam ediyor. İstanbul Ermeni toplumunun geleceğini yakından ilgilendiren bu tartışmayı sağlıklı bir zemine oturtmak için 25 Haziran Cumartesi günü Bakırköy Dzınunt Surp Asdvadzadzni Kilisesi Salonu’nda bir toplantı düzenlendi. Kendisi de Dadyan Okulu mezunu olan CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan’ın girişimleriyle düzenlenen toplantıya, vakıf başkanları ve toplumun çeşitli kesimlerinden temsilciler katıldı. Dadyan Okulu Yönetim Kurulu üyelerinin tamamının hazır bulunduğu toplantıda çok sayıda öneri gündeme getirildi.
Mesut Özdemir: ‘Projeniz varsa, lütfen kaynağını da beraberinde getirin’
Toplantıda konuşulanları dinledikten sonra Vakıf Başkanı Mesut Özdemir, sürecin hızlı yürütülmesi çağrısında bulundu. Yeni binaya taşınmalarıyla birlikte okul giderlerin %50 arttığını söyleyen Vakıf Başkanı Mesut Özdemir sözlerini şöyle devam etti: “Bir vakfımıza gidip ‘şu kadar ver’ diyerek çözeceğimiz bir durum değil. O sadece günü kurtarmak olur. Biz diyoruz ki burası gelir getirecek bir mülk olsun ve bundan sonra Dadyan rahat etsin. Bugüne kadar madağlarda en az bütçe açığı açıklayan okullardan biriydik. Eğitime yatırım yapmak zorundayız. 400 tane öğrencinin vebalini alıp taşıyabilir misiniz? Binayı hep birlikte yaptık, ancak yeni binanın eğitime katkısı bana göre %30, %70’lik kısmını ne yapacağız? Bugüne kadar feryat etmiyorduk ama bugün bu feryadımızı duyun artık. Bunun için gelir istiyoruz. Bugün eğitime yatırım yapmak bana göre toplumumuz için olmak ya da olmamak meselesi.”
Özdemir, bina için ciddi bir teklif olduğunu da sözlerine ekledi: “Binamızın toplum içinde kalarak değerlendirilmesine karşı değiliz. Fakat bir proje üretiyorsanız, gelir getirecek kaynağı da lütfen beraberinde getirin. Burayı bir eğitim kurumuna kiralamak için yola çıktık. Bugün elimizde ciddi bir teklif de var. Eğer bir ay içinde bir eğitim kurumuyla anlaşamazsak, vakfımız bir yıl için 1 milyon TL’lik bir gelirden mahrum olacak. Cemaatimizden somut bir proje gelecekse bunun için hızlı davranılmasını rica ediyorum.”
Dink Vakfı’ndan öneri
Hrant Dink Vakfı Yöneticisi Delal Dink toplantıda iki proje gündeme getirdi: “Birincisi, çocukları bizim okullarımıza hazırlayacak, aynı zamanda okul öncesi eğitime yönelik materyaller üretecek ve bu konuda koordinasyonu sağlayacak bir merkez olabilir. Ermenistan’daki TUMO Yaratıcı Teknolojiler Merkezi direktörü geçtiğimiz aylarda İstanbul’a gelerek merkezin faaliyetlerini anlatmıştı. Orada gençlerin geleceği için böyle bir merkezin ne kadar faydalı olabileceğini görmüştük. Diğer bir proje de TUMO benzeri bir teknoloji etüt merkezi olabilir. Maddi sorunlar noktasında, eğer ‘ortak havuz’un hayata geçirilmesi teorik olarak zor geliyorsa, imkânı olan başka bir vakfımız burayı kiralayabilir ve böylesi anlamlı bir projeye sahip çıkabilir.”
Toros Alcan: ‘Konsensüs sağlanmadı’
Toplantının moderasyonunu üstlenen Tıbrevank Vakfı Başkanı Toros Alcan ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Vakıfların bu tür önemli kararları almadan önce her zaman, bir güvenoyu almak gibi halka danışma mekanizmasını çalıştırması gerektiğini savunuyorum. En azından Dadyan Okulu mezunları toplanarak bu konu etrafında konuşulabilirdi. O zaman belki böyle bir sorun yaşanmayacaktı. Toplantıda vakfın maddi sorunlarını çözülmesi gerektiği neredeyse herkes tarafından kabul gördü. Birçok öneri sunulsa da kiraya verilip verilmemesi konusunda bir konsensüs sağlanmadı. Dolayısıyla tekrar bir araya gelinecektir. Benim somut önerim, Ortaköy Vakfı’yla bana göre sudan bir sebeple gerilen ilişkileri yumuşatarak oradan Dadyan için de bir kaynak aktarılması adına çaba sarf etmek şeklinde oldu. Diğer vakıflarımızla da duyarlılık göstermeleri için görüşeceğim.. Öte yandan Süryani cemaatinin de Süryani Okulu açma noktasında Dadyan binasıyla yakından ilgilendiğini biliyorum. Çok sayıda alternatif olabilir, en doğru kararı vermek için toplum olarak birlikte karar vermeyi öğrenmemiz gerekiyor.”
Selina Doğan: ‘Kiraya vermek kolaycılık’
Toplantının ardından konuşma fırsatı bulduğumuz milletvekili Selina Doğan da, şu noktaların altını çizdi: “Bakırköy, nüfus olarak cemaatimizin en yoğun yaşadığı semt olarak öne çıkıyor. Toplum olarak bir yandan sayımız azalırken diğer taraftan gelirlerimiz de artıyor. Böyle bir ortamda binanın elbette toplum yararına ihtiyaç duyulan yeni bir hizmet alanı olması gerektiğini düşünüyorum. Tabii ki vakfın acil olarak gelire ihtiyacı olduğunu da kabul ediyoruz ama burada herkesin fedakârlık yapması gerek. Vakfı zarara uğratmayacak ve gelir getirebilecek bir proje bulunabilir, bu imkânsız değil. Bana göre kiraya verip yüksek bir kira elde etmek kolaycılığa kaçmak. Bu anlamda da vakıflar arası dayanışmayı artırmak zorundayız. Cemaatimizin çok ciddi yapısal sorunları var. Bunu hepimiz biliyoruz ama bunları bir araya gelip konuşarak çözmemiz mümkün. Dadyan konusunun buna bir vesile olduğunu görmekten mutluluk duyuyorum. Devam eden sürecin aceleye getirilmemesi gerektiğini düşünüyorum.”
Arsen Arşık: ‘Binaya sanat akademisi talip’
Dadyan Okulu’nun Kurucu Temsilcisi Arsen Arşık, toplantının sonlarına doğru somut önerilerden birini aktardı. Şubat ayında Dadyan Okulu’nun bulunduğu aynı cadde üzerinde faaliyete başlayan sanat okulu Akademi Z’nin, tarihi binaya talip olduğunu aktaran Arşık, İstanbul Devlet Tiyatrosu sanatçılarından ve Sayat Nova Korosu’nun şefi olan Melikcan Zaman’ın kurduğu ve sahne sanatları alanında eğitim veren kurumun, Dadyan Okulu binası için teklif vermek üzere yönetim kurulu üyeleriyle bir araya gelmek istediğini dile getirdi. Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz Melikcan Zaman, binayla ciddi olarak ilgilendiklerini teyit etti. Kısa bir süre içinde tekliflerini projelendirip Vakıf Yönetimi’ne sunacaklarını ifade eden Zaman, anlaşma sağlanırsa Şubat ayında açılan Akademi Z’yi buraya taşıyacaklarını söyledi.
Nurhan Çetinkaya: ‘Bakırköy Belediyesi projeyi destekleyebilir’
Toplantıda az sayıdaki somut önerilerden birini gündeme getiren Bakırköy Belediyesi Belediye Meclis Üyesi Nurhan Çetinkaya da Agos’a şöyle konuştu: “Dadyan binası imar planına göre aslında eğitim alanı ve kültür merkezi olabilecek nitelikte. Bina yaklaşık 1500 metrekare alana sahip, duvarlar temizlenecek olursa bina tek taş yüzük gibi ortaya çıkacaktır. Projenin adı Dadyan Kültür Merkezi olabilir. İçinde workshop alanları, konferans ve sinema salonları, küçük bir müze ve altında bir kafe olabilir. Bu kafe de oranın ayda 50 - 60 bin TL kira gelirini sağlayabilir. Müze yerine İstanbul’un çok kültürlü yapısını yansıtan bir kütüphane de olabilir. Buranın işletmesi vakıf çatısı altında oluşturulacak bir yönetimle pek ala yürütülebilir. Bakırköy Belediyesi, proje için gereken izinlerin alınmasından, binanın dönüştürülmesine katkı sağlamaya kadar pek çok alanda destek olacaktır. Başkanımız Bülent Kerimoğlu’nun buna çok sıcak baktığını söyleyebilirim.”
Silva Kuyumcuyan: ‘Daha örgütlü bir toplum olmak adına dönüm noktası olmalı’
Dadyan buluşmasında bir meslek okuluna şiddetle ihtiyaç duyulduğunu belirten Getronagan Lisesi Müdürü Silva Kuyumcuyan ise Agos’a şu değerlendirmeyi yaptı: “Dadyan’ın acil maddi kaynağa ihtiyacı olduğu gözüküyor. Sonuçta vakıf 750 bin TL bütçe açığımız var dedikten sonra fazla bir şey söylemeye hakkınız olmuyor. Bunun için ilk etapta maddi imkânları daha geniş olan vakıflarımızın bir araya gelerek Dadyan’ı kendi vakıflarına bağlı bir okul olarak görüp bu ihtiyacı karşılaması gerek. Bu buluşma daha örgütlü bir toplum olmamız adına bir dönüm noktası olmalı. Toplumumuzun bir meslek okuluna, bir kreşe ve dershane konumundaki bir yere ihtiyacı var. Daha gelişmiş bir toplum olmak istiyorsak belki bir kadın evine ihtiyacımız var. Dile getirilen tüm tespitler yerinde ve bunlar ihtiyaç olarak önümüzde duruyor. Önemli olan örgütlü olup tek bir birim gibi çalışabilmek. Toplumun eksiği bu.”
Harutyun Şeşetyan: ‘Bina biran önce kiralanmalı’
Kalfayan Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Harutyun Şeşetyan’ın değerledirmeleri ise şöyle: “Bence karar vermemiz gereken nokta şudur: İstanbul Ermeni toplumuna mevcut kurumları dışında günü yakalamamız adına ne gerekiyor? Örneğin bize bazılarının dile getirdiği gibi merkezi bir dershane, ya da bir müze veya kültür merkezi gerekiyor mu? Eğer gerekliyse bu nerede olmalı ve nasıl hayata geçirilmeli? Eğer böyle bir ihtiyaç varsa Dadyan dışında da atıl duran çok sayıda bina ve arsamız var.
Dadyan’ın gerek yurt içinde gerekse yurt dışında bu kadar seveni ve kollayanı varsa Vakıf neden maddi zorluk yaşıyor? Bu denli sevdikleri okullarının bütçe açığını kapatmak üzere bir kampanya başlatamazlar mı?
Kişisel görüşüm; toplumumuzun içinde kütüphanesi, müzesi, çocuk rekreasyon alanı ve oditoryumu da olan bir kültür merkezine ihtiyacı olduğu yönünde. Cemaatin maddi ve manevi olanakları elverdiğinde atıl duran bir binada ve cemaatin yoğun olarak yaşadığı bir semtte bu gerçekleşebilir. Aslında gerekli maddi kaynak sağlanırsa söz konusu bina bunun için çok ideal. Ancak şimdilik Dadyan Vakfı’nı rahat bırakmak gerektiğini ve vakfın da bir an önce söz konusu binayı bir eğitim kurumuna kiralaması gerektiğini düşünüyorum.”