Uyandığınız anda hatırladığınız ve gün boyu peşinizi bir an bile bırakmayan rüyalar gibi ‘Heverk’.
Kısa, vurucudur. Şiir, bundan sebep, müziğe yaklaşır. Ve bahsi geçen, şiir gibi bir kısa filmse, vuruculuğun gücü katlanır. Senaristliğini ve yönetmenliğini üstlendiği ilk kısa filmi ‘Hevêrk / Çember’le 69. Cannes Film Festivali’ne davet edilen Ruken Tekeş’in yakaladığı, işte böyle bir etki gücü. Uyandığınız anda hatırladığınız ve gün boyu peşinizi bir an bile bırakmayan rüyalar gibi ‘Heverk’. Festivalin kısa film bölümünde altı yıldır düzenlenen ‘Diversity in Cannes’a (Cannes’da Çeşitlilik) seçilen 15 filmden biri olan ve İzleyici Ödülü’ne layık görülen ‘Heverk’in kendi topraklarına söyleyecek çok sözü var.
Mekân, rüya atmosferini yaratan Hasankeyf. 2017’de sular altında kalması öngörülen antik şehirde sıradan bir okul gününe tanıklık ediyoruz. Okulun ıssız avlusu, yoksunluk içindeki mütevazı sınıf odası, dışarının görkemli vadi manzarasıyla tezat içinde. Bir içerisi, bir de dışarısı var. İçerisi Kürt, Arap, Ezidi çocukların Türkçeyi sökmeye çalıştıkları bir tutsaklık, dışarısı herkesin kendi olabildiği bir özgürlük.
Kısa filmin oyuncuları, bölgenin çocukları. Daha önce hiç kamera karşısına geçmemiş olan 39 çocuk, öğretmen rolündeki oyuncu Müfit Aytekin’le birlikte bir köy okulundaki o sıradan güne konuk ediyor hepimizi. Burası, çakıl taşlı avluda duran Atatürk büstünün önünde öğretmenin ceketini iliklediği, tamamı Arap ve Kürt çocukların dilleri zorlukla dönen Türkçede “Türk’üm, doğruyum, çalışkanım... Ne mutlu Türk’üm diyene” diye ant içtiği; her çocuğun elinde tek bir kurşun kalemin ve sayfaları hafif kabarmış defterin bulunduğu, silgilerin paylaşıldığı bir okul. Herkes o avludaki büst kadar yalnız aslında. Herkes anadilinin uzağında bir o kadar iğreti. Sınıf öğretmeni toplama işlemi anlatırken rakamların dünyasında huzur var da, iş harflere geldiğinde hayat çocuklar için zor. Bugünkü dersleri, ‘o’ harfi eşliğinde Türkçe kelimeler bulmak. Bekir derse kaldırıldığında ve tahtadaki yuvarlağa bakıp “çember” dediğinde, sınıfla birlikte gülümsüyoruz bir de. O kadar haklı ki... Karşısında yer alan bir çember işte.
Heverk - Çember / Trailer from doruk on Vimeo.
Köşeli çember
Kim demiş çember yuvarlaktır diye! Bekir, alay edildiğine hükmedip kendine ‘kolay hedef’ olarak Zelal’i seçtiğinde, çemberin ne kadar köşeli olduğunu, o köşelerin ruha nasıl batacağını görüyoruz hep birlikte. Zelal Kürt ve Arap arkadaşlarından farklı, çünkü o bir Ezidi. Ve eğer farklılığın sana hep bedel olarak dayatılmışsa, sen de bu öğretilmiş zulmün uygulayıcısı olarak senden olmayanı kümenin dışına itiverirsin.
Çocuk dünyası çok zalim olabilir. Çocuk, yetişkine öykünüp önyargıların küçük bir taşıyıcısına dönüşebilir. Ama çocuk aynı zamanda pişman olabilendir. Kürtçe ‘poşman’ da ‘o’ harfiyle başlayan bir kelime değildir. Ama gözlerini bu güzel kızdan ayıramayan Bekir’in sıra arkadaşı Zeki’nin dünyaya söyleyeceği tek şey budur. Pişmanlık bakıştadır, hiçbir söz bulamadığında bakarsın. Zeki bize o gözlerle bakar.
Uçsuz bucaksız vadinin sular altında kalacağını bilmek, Hasankeyf’i de büyükçe bir çembere dönüştürür zihnimizde.
Bölgede yaşanmış gerçek olaylardan esinlenen film, 14 dakikaya bu toprakların zamansız ve mekânsız ayrımcılık hikâyesini sığdırıyor. Ezilenlerin domino taşı gibi birbiri üzerine yığıldığı, herkesin bir diğerine çizgiyle had bildirdiği bir hayat karşımızdaki. Kürtçe, Türkçe ve Arapça olmak üzere üç dilde akan hayat, tek başına dayatılan resmî dilin harflerinde tökezler. Ondan sonrası, herkesin birbirine takabileceği çelmedir artık.
Ruken Tekeş’e, ödüllü görüntü yönetmeni Deniz Eyüboğlu’nun eşlik ettiği film, sekiz kişilik film ekibinin kadın ağırlıklı olmasıyla da dikkat çekiyor; yönetmen yardımcısı Balam Bingül, kamera asistanı Ceyda Kızıltuğ, odak takibinde ise Gül Bursa var. Kardeş Türküler imzalı müziğin, toprağa ve çocukların gözlerine ses verdiğini eklemek gerek. Ruken Tekeş, varoluşu için bedel ödetilenlerin dünyasını en yalın haliyle, çocukların şaşmaz sahiciliği içinden anlatıyor. Görmek isteyene çemberleri fark ettiriyor, köşelerini batıra batıra. Hissetmeden anlayamayacağın için.