Kalfayan Okulu, kuruluşunun 150. yılını çeşitlik etkinliklerle kutluyor. Vakıf Başkanı Diana Kamparosyan, Yönetim Kurulu üyesi Tamar Karasu ve tertip heyeti üyeleri Talar Polat ve Tamar Karasu'yla 150. yıl programını konuştuk.
Kalfayan Okulu, kuruluşunun 150. yılı vesilesiyle çeşitli etkinlikler düzenliyor. 17 Nisan Pazar günü, okulun kurucusu Kuyr Sırpuhi Kalfayan’ın Şişli Ermeni Mezarlığı’ndaki kabristanı başında anılmasıyla başlayan 150. yıl etkinlikleri kapsamında, geçen hafta, Kalfayan mezunu kadınların bir araya geldiği, geniş katılımlı bir buluşma düzenlendi. 13 Mayıs Cuma günü de, Tepebaşı’ndaki İtalyan Kültür Merkezi’nde, ressam Karin Cincioğlu’nun 30 adet tablosunun yer alacağı bir sergi açılıyor. Çok sayıda kişisel ve karma sergiye imza atmış olan Cincioğlu, iki gün sürecek olan sergideki tabloların satışından elde edilecek geliri Kalfayan Okulu’na bağışlayacak.
Kalfayanlılar, 150. yıl kutlamaları kapsamında birçok etkinlik planlıyor. Bu amaçla, kadınlardan oluşan bir tertip heyeti oluşturuldu. SEV Vakfı’ndaki çalışmalarından tanıdığımız Talar Polat’ın öncülüğünde çalışan heyette Tamar Karasu, Besse Kabak, Diana Kamparosyan, Mayda Saris, Key Kestek, Paris Dülgeryan ve Silva Damatyan yer alıyor. 13 Mayıs’taki sergi öncesinde Agos’u ziyaret eden Vakıf Başkanı Diana Kamparosyan, Yönetim Kurulu üyesi Tamar Karasu ve tertip heyeti üyeleri Talar Polat ve Tamar Karasu, program hakkında bilgiler verdi.
Sosyal projeler
Bu kutlamalarda kültürel etkinliklerin yanı sıra sosyal projelerin de olmasını istediklerini söyleyen Talar Polat şöyle konuştu: “Bu heyette yer almaktan büyük mutluluk duyuyorum. Uzun yıllar Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nda çeşitli projelerde yer aldığım için, sosyal projelerin ne anlama geldiğini çok iyi biliyorum. Kalfayan sosyal yönü öne çıkan bir okulumuz olduğu için, bir sosyal sorumluluk projesi yapmaya karar verdik. Üsküdar ilçesinde yaşayan, ihtiyaç sahibi 150 çocukla, çocuklarımızı buluşturacağız ve onlara yardımda bulunacağız. Bu 150 çocuğu belirlemek için çalışmalarımıza başladık.”
Kalfayan’ın tanıtımı için...
Tamar Karasu, okulun bilinirliğini artıracak projeler hazırladıklarını belirtti: “Kıdemli Peder Krikor Damatyan, okulun 150 yıllık tarihindeki önemli dönüm noktalarını fotoğraflarla özetleyen bir kitap hazırlıyor. Ermenice, Türkçe ve İngilizce olarak yayımlanacak. Aram Gostanyan, 100. yıl için hazırlanmış, mezunların okuldaki anılarının yer aldığı kitaptan aldığı ilhamla, okulumuzu tanıtan bir video ve tiyatro gösterisi hazırlıyor. Amacımız, Kalfayan’ın her yönüyle tanınmasını ve daha çok konuşulmasını sağlamak. 5 Haziran’da yapılacak olan mezunlar gününe özel bir önem veriyor, o gün önceki yıllara kıyasla çok daha fazla Kalfayan mezununun bir araya gelmesini arzu ediyoruz.”
Mezunlarla 150. yıl
Besse Kabak ise, Kalfayan’ın tarihsel önemine dikkat çekerek şunları söyledi: “150 yıl önce, günümüze dek ayakta kalacak böyle bir kurumu kurmak çok zor, ileri görüş ve zekâ gerektiren bir işti. Yetimhane, 17 çocuğu yetiştirip evlendirdikten sonra bu misyonu bitirebilirdi; o dönemde bir kadının, rahibe bir kadının Kalfayan’ı okul haline getirebilmiş olması, üzerinde düşünülmesi gereken bir konu. Kuyr Sırpuhi Kalfayan’ın toprağa attığı iyilik tohumu, 150 yıldır meyve vermeye devam eden bir ağaca dönüştü. Ayrıca, yatılı okulun yeri insanların hayatında çok önemlidir. Yatılı okulda beraber olduğunuz arkadaşlarınız sizin için kardeş gibi olur. Ben de mezunların anılarını toparlayan bir çalışma yapıyorum. Bunun için oluşturduğumuz ‘Kalfayan Mezunlarıyla 150 Yaşında’ adlı bir Facebook sayfamız var. Tüm dünyadan Kalfayanlılar bu gruba üye olup anılarını paylaşabilir.”
Kalfayan’ın kadın misyonu
Vakıf Başkanı Diana Kamparosyan da okulun şu anki durumu hakkında bilgiler verdi: “Okulun bugünkü halini 150 yıl öncesiyle kıyaslayamayız. Okul yurdunun fiziksel koşullarının düzelmesi için yapılan çalışmalar sonlandı. Lise ve ortaokul öğrencilerinin ayrı ayrı vakit geçirebilecekleri etüt alanları ve sosyal alanlar oluşturuldu. TEOG’da, Üsküdar ilçesi ve İstanbul ili genelinde düzenlenen yarışmalarda elde ettiğimiz başarılar, okuldaki eğitimin iyi olduğunu gösteriyor. Her şeyden önce çocukların komplekssiz bir şekilde yetişmesini istiyoruz. Ayrıca, mezun öğrencilerimizin üzerinden elimizi çekmiyoruz. Desteklediğimiz üç üniversite öğrencimiz var.”
Kamparosyan, Sırpuhi Kalfayan’ın bir kadın olarak oynadığı öncü rolü bugün de sürdürmeye çalıştıklarına dikkat çekti: “Sırpuhi Düsap ve Zabel Esayan, feminist akımın öncüleri olarak herkes tarafından bilinir. Ama benim için Sırpuhi Kalfayan da bir öncüdür. Bundan 150 yıl önce, genç yaşında bir öncü oldu; Anadolu ve İstanbul’dan yetim çocukları bir araya getirerek onlara bir eğitim yuvası kurdu. Bugün biz de aynı misyonu sürdürüyoruz. Yönetimimizde diğer vakıflarımızda olmadığı kadar çok kadın yönetici ön planda ve gördüğünüz gibi, tertip heyetimizin tamamı kadın üyelerden oluşuyor.”
Kalfayan nasıl kuruldu?
Kalfayan Yetimhanesi’nin kuruluşu hakkında, Hrant Dink Vakfı tarafından yayımlanan ‘2012 Beyannamesi’ kitabı kapsamında hazırlanan
istanbulermenivakiflari.org sitesinde şu bilgiler yer alıyor:“19. yüzyılda Avrupa’yı kasıp kavuran koleradan Osmanlı toprakları da payını fazlasıyla alır. 1865’te yaşanan büyük salgın nedeniyle çok sayıda çocuk yetim ve öksüz kalır. Rahibe Sırpuhi Nışan Kalfayan, bu dönemde, annesi ve babası koleradan ölmüş olan, 2 ile 10 yaş arasında 17 kız çocuğun bakımını üstlenir. Hasköy’deki evinde, hem onları meşgul etmek, hem de geçindirebilmek için, çocuklara el işleri öğretmeye başlar. Bu kişisel çabadan, sonraları İstanbul’un ve Ermeni toplumunun en köklü eğitim kurumlarından biri olacak olan Kalfayan Yetimhanesi doğacaktır.
Çocukların yaptığı ince oya ve sırma işlerini Kapalıçarşı esnafı aracılığıyla satan Rahibe Kalfayan’ın bu çalışması, bir süre sonra, üst sınıflara mensup Ermeni kadınların dikkatini çeker; Kalfayan, onların yetimhaneye destek vermesini sağlar. Başlangıçta sadece el sanatları eğitimi verilen çocukların başka alanlarda da eğitilmeleri için çaba gösterir. 1866’da toplumun desteği, Episkopos Nerses Varjabetyan ile Patrik Boğos Taktakyan’ın onayı ve katkılarıyla, Kalfayan Yetimhanesi resmen kurulur. Rahibe Kalfayan’ın 1870’te bir dilekçe ile başvurduğu Sultan Abdülaziz, kuruma 50 altın hediye eder; ayrıca, elbiselik kumaş ile günlük 7,5 okka et ve 15 okka ekmek tahsis edilmesini sağlar. Bu tahsisat Cumhuriyet’in ilanına kadar devam edecektir. Bir süre sonra, Kalfayan’ın evi, yetimhanenin artan nüfusuna dar gelmeye başlar. 1871’de, halkın yardımlarıyla, Boncuk Sokak’ta, yetimhane için yeni bir bina inşa edilir.”