İzmit Protestan Kilisesi Pastörü Emre Karaali’ye yönelik suikast girişimi davasında mahkeme, tanıkların verdiği ifadelerde ve telefon kayıtlarında isimleri geçen iki kamu görevlisiyle ilgili yapılan suç duyurusunun sonucunu bekliyor.
Kocaeli Emniyet Müdürlüğü, 16 Ocak 2013’de düzenlediği operasyonda, İzmit Protestan Kilisesi Pastörü Emre Karaali’ye yönelik suikast hazırlığında olduğu iddia edilen 14 kişiyi gözaltına almıştı. Gözaltına alınanlardan yedi kişi hakkında açılan dava açılmıştı. Sanıkların telefon görüşmelerinden, bir Jandarma görevlisi ve bir Emniyet komiseriyle irtibat halinde oldukları ortaya çıkmış ve mahkeme iki kamu görevlisi hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Davanın dördüncü duruşmasına 13 Ocak Salı günü Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Duruşmaya tutuksuz sanıklardan Murat G., Ferhat Ç., Seçkin Ö. ve Kadriye G. ile avukatları katılırken müşteki sıfatıyla İzmit Protestan Kilisesi Pastörü Emre Karaali ve avukatları da salonda hazır bulundu.
Duruşmada söz alan müşteki Emre Karaali’nin avukatı Sedat Topaloğlu, “Sanıkların amaçları müştekiyi öldürmektir. Öldürmeye yönelik planları da hazırdır. Güvenlik görevlilerinin erken müdahalesi sonrasında olay önlenmiştir. Bu olaya benzer nitelikte olan Zirve Yayınevi ve Hrant Dink Cinayeti dosyaları da kamuoyu tarafından bilinmektedir. Sanıkların kurmuş olduğu örgüt başka bir örgütün taşeronluğunu yapmaktadır. Adaletin tam anlamıyla tecelli etmesi için tüm sanıkların tutuklanmasını talep ediyoruz” dedi.
Tarafların beyanlarını değerlendiren mahkeme heyeti tutuklama taleplerini reddetti. Mahkeme Yüzbaşı Levent Birsin ve Diyarbakır Silvan Emniyet Müdürlüğü’nde görevli komiser Hasan Erdoğan hakkındaki suç duyurusunun sonuçlanmasının beklenmesine karar verdi.
Duruşmanın ardından açıklama yapan İzmit Protestan Kilisesi’nde bir açıklama yapan Pastör Emre Karaali, “Bu kişiler bizim hakkımızda çeşitli bilgileri kayıt altına alarak bizi izlemişler. Şu anda bu şahısların hepsi serbestler. Biz geride bıraktığımız dört duruşmada bu şahısların tutuklanması talebinde bulunduysak da mahkeme bunu uygun görmedi. Şu anda tutuksuz yargılanmaları sürüyor. Süreç devam ediyor. Biz de ilgiyle izliyoruz. Umut ediyoruz ki sonuç gerçekten hakkın yerini bulduğu, kamu vicdanını rahatlatan ve bizleri rahatlatan bir sonuç olacaktır.”