PAKRAT ESTUKYAN

Pakrat Estukyan

Մենք ու մերոնք - BİZ VE BİZİMKİLER

Bugün Fergusonluyuz

Biz peşinen ilan edelim, Ferguson’da Michael Brown için adalet isteyenler Eskişehir’de aynı talebi Ali İsmail Korkmaz için isteyenlerden farklı değil. Aynı şekilde Kader Ortakaya için Şırnak’ta yürüyenlerle Hrant Dink için Pangaltı’da yan yana gelenler aynı aileden.

ABD’nin Missouri eyaletini hepimiz duymuştuk da, buradaki Ferguson şehrini ancak ırkçılık karşıtı olaylar patlak verdiğinde işittik. Dünyanın dört bucağındaki televizyon ekranları üç günden beri bu şehirde dinmeyen öfkeyi aktarıyor izleyenlerine. Bize hiç de yabancı gelmeyen görüntüler izliyoruz. Engellenemeyen kitleler otomobilleri ters çeviriyor, ateşe veriyor, dükkanlar yağmalıyorlar. Türkiye’de benzer olaylardan aşina olduğumuz üzere, ABD’de de valiler çözümü kente daha çok polis ve asker sevk etmekte görüyorlar. Olayların başlamasına engel olmak ise düzen değişikliği gerektiren bir mesele.  Görüntülerdeki benzerlik ister istemez kıyaslamaları beraberinde getiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu tür gösterilere karşı tahammülsüzlüğü bilinen bir şey. Yoksa vandallık ve çapulculuk yoluyla kamunun kamu düzenini bozması bulaşıcı bir araz mıdır?

Görünen o ki, devletler toplumu ‘TOMA’larla, gazlarla, cezasızlık zırhına bürünen polis şiddetiyle halletme konusunda birbirlerini örnek aldıkça, bu şiddete karşı direnişler de birbirlerinin deneyimlerinden yararlanacak. Silopi’den New Jersey’e, Paris’ten Londra’ya, Atina’ya, Hindistan’dan Belarus’a, yeni Zelanda’ya kadar kitleler aynı mücadele araçlarını kullanıyor.

Kimilerinin Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra müjdelediği küreselleşme bu değildi şüphesiz. İyi de ne sanıyorlardı acaba? Kendileri emekçi sınıfların tüm kazanımlarını acımasızca tırpanlayacak, işsizlik korkusu salarak emeklilik yaşını ortalama insan ömrüne yakın bir yere çekecek, çalışanları günden güne yoksullaştıracaksınız da biz sessiz mi kalacağız? Kasalarınıza bekçi yaptıklarınızı cezasızlık zırhı ile koruyacak, biz ise Berkin Elvan’a sahip çıkmayacağız, öyle mi?

Ferguson’da yaşananlar işin o kadar basit olmadığını bir kez daha anımsattı. Bizim özsavunma araçlarımızı tartışmaya açmayın. Kasalarımızın içindekileri korumak için ordularımız, tanklarımız, tüfeklerimiz yok bizim. Şimdi var gücünüzle yasa çıkarıp masum molotof kokteyllerimizi silah, ‘talcide’ solüsyonlarımızı veya deniz gözlüklerimizi suç aleti sayın. Ne de olsa siz yasa koyucularsınız. O yasalara uyar mıyız, uymaz mıyız, o da bizim bileceğimiz iş olsun.

Biz peşinen ilan edelim, Ferguson’da Michael Brown için adalet isteyenler Eskişehir’de aynı talebi Ali İsmail Korkmaz için isteyenlerden farklı değil. Aynı şekilde Kader Ortakaya için Şırnak’ta yürüyenlerle Hrant Dink için Pangaltı’da yan yana gelenler aynı aileden.

‘Occupy Wall Street’ (Wall Street’i İşgal Et) eyleminin sloganı hepimizi kapsıyor: “Biz % 99’uz”.

O halde esas mesele nerede durduğumuz.