Merkez sağda yer alan ND partisi hakkında son dönemde artan eleştiriler, partinin merkezden kaydığı ve daha milliyetçi bir partiye dönüştüğü şeklinde. Gerçekten de ND lideri Kiryakos Miçotakis dışında liberal parti kurmayları yok denecek kadar az. Partide özellikle milliyetçi görüşleri olanlar daha fazla ön planda ve dört yıl boyunca etkilerini icraatlarda hissedeceğiz.
Yunanistan’da iktidara gelen bir hükümetin dört yıllık süresini tamamlayarak zamanı geldiğinde seçime gitmesine ender rastlanıyor. Nitekim bu seçim de öyle oldu ve dört yıllık süresinin dolmasına az bir süre kala Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras erken genel seçim ilan etmek zorunda kaldı.
Bir ay önce Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ciddi hezimete uğrayan ve rakibi merkez sağ ND (Yeni Demokrasi) partisine yaklaşık 10 puan farkla yenilen SYRIZA için kaçınılmaz şekilde erken genel seçim ilan etme zamanı gelmişti. Herhalde Çipras erken seçim kararı almasaydı, büyük ihtimalle fark daha da artacaktı.
Seçim daha erkene mi alınsaydı?
Nitekim 7 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen erken genel seçim sonuçları Çipras’ın doğru karar aldığını gösterdi. AP hezimeti sonrası gecikmeden erken seçim kararı alması sayesinde ND ile SYRIZA arasındaki 9,37’lik puan farkı 8,32’ye indi. Çipras’a yakın kaynaklar, SYRIZA liderinin “keşke AP seçiminden daha önce genel seçime gitseydik” şeklinde hayıflandığını söylüyorlar. Gerçekten de Çipras daha erken bir tarihte seçime girmiş olsaydı, en azından merkez sağ ND’ye altın tepside iktidarı sunmuş olmayacaktı.
Varufakis de parlamentoda
7 Temmuz Pazar günü yapılan erken genel seçimle birlikte Yunan halkı, iktidardayken soldan uzaklaşan SYRIZA’nın dört yıl boyunca anamuhalefet olarak Yunan parlamentosunda yer almasına karar verdi. SYRIZA açısından, eski Maliye Bakanı Yannis Varufakis’in kurduğu Mera25 partisine kayan yüzde 3,5 oranındaki oyları saymazsak, dört yıl boyunca sol söylemlerden uzaklaşsa da ve iktidardaki icraatları nedeniyle büyük eleştirilere maruz kalsalar da ciddi bir oy kaybı yaşamadığı söylenebilir. Bu SYRIZA açışından olumlu bir sonuç oldu, çünkü dört yıl sonra yeniden iktidara gelebilme şansları yükseldi. Öte yandan Varufakis’in Mera25 adlı partisinin Yunan parlamentosunda yer alacak olması ülke siyaseti açısından bir başka olumlu gelişme. Varufakis’in parlamentoda anamuhalefet Syriza’dan daha etkin muhalefet yapacağına inananlar oldukça fazla.
İktidara gelen ND partisi açısından seçimleri büyük bir zafer olarak adlandırmak mümkün. Son tahlilde tek başına iktidar oldu. Oysa bir önceki seçimde tek başına iktidar olamayan SYRIZA partisi milliyetçi ANEL partisi ile koalisyona gitmek zorunda kalmıştı. ND partisi için böyle bir olumsuz durum yok. Parti tek başına Meclis’in çoğunluğunu elinde tutuyor.
ND ne kadar liberal?
Merkez sağda yer alan ND partisi hakkında son dönemde artan eleştiriler, partinin merkezden kaydığı ve daha milliyetçi bir partiye dönüştüğü şeklinde. Gerçekten de ND lideri Kiryakos Miçotakis dışında liberal parti kurmayları yok denecek kadar az. Partide özellikle milliyetçi görüşleri olanlar daha fazla ön planda ve dört yıl boyunca etkilerini icraatlarda hissedeceğiz.
Ekonomi politikalarına ağırlık vermesi beklenen ND hükümetinin göçmen sorununa SYRIZA gibi bakmadığı aşikar. Ayrıca üniversitelerdeki öğrenci eylemlerine polisin karışamaması gibi birçok uygulamayı da iktidara geldikleri ilk haftalarda iptal eden yasaları yürürlüğe sokacaklar. Kamuoyu desteğini bu icraatlarıyla kaybetmeyeceğini bilen ND hükümetinin SYRIZA’nın yürürlüğe koyduğu yeni birçok uygulamayı da değiştirmesi bekleniyor.
İyi haber: Altın Şafak parlamentoda yok
Seçimlerin belki en güzel sürprizi, neonazi Altın Şafak partisinin Yunan Parlamentosu'na girememesi oldu. Yunanistan’da parlamentoya girebilmek için yüzde 3 barajını aşmak gerekiyor. Bir ay önce Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yüzde 4,87 oy oranıyla Brüksel’e iki parlamenter gönderen neonazi Altın Şafak örgütü bu sefer 7 Temmuz erken genel seçimlerinde Yunan halkından tokadı yedi ve yüzde 3 barajına takılarak parlamento dışı kaldı. Yüzde 2,93 oy oranıyla parlamentoya veda eden Altın Şafak’ın Yunan siyasi tarihinde kara bir leke olarak kaldığı aşikar. Ancak demokrasi kültürü çerçevesinde Altın Şafak’ın seçimler vasıtasıyla parlamento dışına itilmesi önemli bir zafer oldu. Yargı süreçleri devam eden Altın Şafak üyelerinin davaları ise ilgi uyandırmaya devam edecek.
Türk-Yunan ilişkileri
Türk-Yunan ilişkilerinin Yunanistan’da iktidar değişince değişmediğini SYRIZA hükümeti bir kez daha göstermiş oldu. Açık açık yazmak lazım, iki ülkenin de kemikleşmiş tezleri ve görüşleri var. İktidarlar değişse de devlet politikası haline gelmiş bu görüşler değişmiyor. Dolayısıyla da aynı sorunlar on yıllardır sürüp gidiyor. Önümüzdeki ND hükümeti döneminde de Türk-Yunan ilişkilerinde ve özellikle sorunların çözümü doğrultusunda yeni bir gelişme beklenmiyor. Belki de bu tablonun başka iktidarlar gelse bile önümüzdeki 10 yıl içerisinde değişmeyeceğini şimdiden söylemek mümkün. Türk-Yunan ilişkileri bir gün Ege denizinde gerginlik, bir gün Ege semalarında it dalaşı, bir gün Kıbrıs ve azınlıklar konusunda atışmalar derken aynı tas aynı hamam devam edip sürecek. En azından bir 5-10 yıl...