Bekçiyan: Geleneklerimizi ve adetlerimizi hiçe saymaktırTürkiye Ermeni Patrikliği Ruhani Kurulu'nun 29 Nisan'daki toplantısında seçim sürecinin Patrik Kaymakamı (Değabah) olmadan, Başepiskopos Ateşyan eliyle yürütülmesi kararı alması, toplumun çeşitli kesimlerinde tepkiyle karşılandı ve gelenekler uyarınca sürecin Değabah tarafından yürütülmesi gerektiği vurgulandı.
2017 yılında Değabah seçilen ve sürec Valilik eliyle durdurulduğu için Almanya’ya dönen Başepiskopos Karekin Bekçiyan şu değerlendirmeyi yaptı:
“Patrik Genel Vekilliğiyle seçim sürecine gidilmesi çok yanlış bir karardır. Bu alınan kararla bizim bütün geleneklerimiz ve adetlerimiz hiçe sayılmıştır. Ermeni Nizamnamesinde bütün her şeyimiz yazıyor, ancak bu kararla bütün her şeyi yok ediyorlar. Kilisenin dinamiklerini bozuyorlar, ‘Patrik Genel Vekili’ diye bir karar alarak zaten geleneklerimizi bozmuşlardı, hala devam ediliyor”
Maşalyan: Devlet Nizamname’yi harekete geçirmeli
Ruhani Kurul Başkanı Episkopos Sahak Maşalyan toplantıda alınan kararı şu sözlerle değerlendirdi:
“Ruhani Kurul toplantısında Değabah seçimi kararının çıkmasının zor olduğunu daha önceki açıklamalarımda da söylemiştim. Halkın ve yöneticilerin bir şekilde Değabah seçimini desteklemesi gerektiğini de belirtmiştim ama herhangi bir reaksiyon gösterilmedi. Olumsuzluklar da oldu, iki Katolikos Paskalya’da mektuplarını Patrik Genel Vekili olarak gönderdiler, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan taziyesini Patrik Genel Vekili olarak gönderdi ve Patriğin ölümünden bu yana Aram Sırpazan’ın gittiği tüm törenlerde kilise yönetimleri Patrik Genel Vekili olarak ilanlarını verdi.
VADİP toplandı oradan da hiçbir bağlayıcı karar çıkmadı. ‘Çabucak bir seçim yapılsın, Değabah’la da olur, Patrik Genel Vekilliğiyle de olur’ dendi. Bütün bunların arka planında biz Ruhani Kurulu topladık. Burada bir yönetim kriziyle de karşı karşıya kaldık. Ya sistemi tıkayıp aramızda kavga edecektik. Bu durumun da seçim sürecini gereksiz yere uzatma ihtimali vardı. Aram Sırpazan’a gerekli olanlar söylendi, seviyeli bir tartışma geçti. Karar verilmesi için oylamaya sunuldu ve ‘Patrik Genel Vekili’yle yola devam edilsin’ sonucu çıktı. Salı günü de vakit kaybetmeden temaslara başladık. Bu aslında yalnız bizim kilisemiz için değil, seçimin taraflarından olan devletin de bir sınavı. Bizim elimizde yazılı bir kanunname olmadığı için bizim kendi iç dinamiklerimizle aşamadığımız süreçlerde devletin 1863 Nizamnamesi’nin uygulanabilir kanunlarını harekete geçirmesini beklememiz en doğal hakkımız.
Bu nizamname bazen uygulanmış, bazen uygulanmamış. İki patrik seçiminde bu Değabah kuralı uygulanmamış, vekille gidilmiş. Bir keresinde vekille gidilmek istenmiş, devlet müdahale etmiş. Bu sürece devletin bize verdiği bir kereye mahsus seçim tüzüğüyle gidiyoruz. Biz mektubumuzda "patrik seçim çalışmalarına başlayacağımızı yüksek makamınıza bildiririz" dedik. Devlet rahatlıkla bize diyebilir ki ‘Seçim çalışmalarınızın ilk adımı Değabah seçmektir’
Biz bunu bekliyoruz, bu süreci şahsen bu kadar hızlandırmamın nedeni de buydu. Vilayetten acil randevu talebinde ben bulundum. Sağ olsunlar kırmadılar ve devlet bu konuya gereken ihtimamı göstermektedir. Kaygılarımız pek çok kanalla devlet mercilerine iletilmiştir. Bir hafta 10 gün içerisine devletten cevap gelmesini bekliyoruz. Bunun da 1863 Nizamnamesinin ruhuna uygun olarak gelmesi umudundayız. Böylece halkımızı memnun edecek, daha tarafsız ve daha sağlıklı bir seçime gidebiliriz. Kurallar yerine getirilir, herkes o kurallara göre oynar.
Kanunların olmadığı çok sağlıksız bir yönetime sahibiz, özellikle de kriz zamanlarımızda yazılı yasalarımızın olmaması bizi çok zor durumda bırakıyor. Bir de buna iyi niyet noksanlığı ve ben merkezci yaklaşımlar eklendiğinde işler arap saçına dönüşüyor. Bu olaylar herkesin gözü önünde oldu, en büyük yargıç halktır. Bazı yanlış tutumlar ve tavırlar zamanı geldiğinde halk tarafından da cezalandırılır, tarihin bize verdiği en büyük derslerden biridir bu”
Şirinoğlu: Beş kişi bu cemaatin kararını veremez
Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı ve VADİP (Vakıflararası Dayanışma ve İletişim Platformu) Başkanı Bedros Şirinoğlu şöyle konuştu:
“Öyle bir şey olmaz, Değabah Seçiminin kesinlikle yapılması lazım, beş kişi bu cemaatin kararını veremez, kaderiyle oynayamaz. Ruhaniler Genel Meclisi toplansın, Değabah Seçimi yapılsın. Neyden korkuluyor? Seçim bu, kazanan da olacak, kaybeden de olacak. 1863 Nizamnamesi Ruhaniler Genel Meclisi’ni ve Değabah seçimini emrediyor, bu uygulanmalı. Değabah seçilsin, seçime gidilsin, adaylarımız tanıtımını yapsın halkımız da oyunu kullansın. Valiliğe bir dilekçe verildi, benim tahmin ettiğim 1863 Ermeni Nizamnamesi’ne göre seçimlerimiz yapılacak. İçişleri Bakanlığı Çırağan’da verdiği yemekte Ruhani Meclis’in 2010 yılında ‘Patrik Genel Vekilliği’ kararına istinaden bir Bakanlar Kurulu çıkarmıştı. Patriğimiz rahmetli oldu, Patrik Genel Vekilliği bitti. Bana göre Bekçiyan Sırpazan buraya geldiğinde uygulanan prosedürün Valilik’le işbirliği içerisinde uygulanması lazım. Bekçiyan Sırpazan’ın seçildiği Değabahlık seçiminde Valilik izin vermemişti, reddedilmişti. Bugün Patrikhane’yle Valilik arasındaki yazışmalar düzgün olursa seçimin olmamasına hiçbir engel yoktur. Bu meyanda, Türkiye doğumlu sırpazanlar da aday olabilecekler. Halk kendi istediği patriği seçecek. Seçim yakındır, bunu zorlaştırmak, kavga etmek bizim cemaatimizin dağılmasına sebebiyet verir. Bizim birlik içerisinde hareket etmemiz lazım, kim seçilirse seçilsin gidip elini öpmemiz lazım.
Alcan: Hangi gerekçeyle bu karar alındı?
Surp Haç Tıbrevank Lisesi Yönetim kurulu Başkanı ve eski Vakıflar Genel Meclisi üyesi-Cemaat Vakıfları Temsilcisi Toros Alcan şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bizim geleneklerimizde patriğin ölümünden sonra vekilliğin bittiği görülmüştür. Vekillik hep var, ancak o vekiller seçim sürecini yönetmiyor, değabah seçiliyor. Hangi geleneğimize, hangi alt yapıya dayanarak Patrik Genel Vekilliği’yle devam etme kararı alındı gerçekten merak ediyorum. Aram Sırpazan kendi istediği gibi süreci devam ettiriyor, bu doğru değil, geleneklerimize aykırı olduğunu düşünüyorum. Tarihsel örneklerde buna benzer şeyler görülebilir ama sonuç olarak Mesrob Sırpazan da vekil olarak süreci yönetmek istiyordu Ankara’dan kendisine ‘geleneklerinize göre bir değabah seçmelisiniz’ dendi. Bence değabah seçimi yapılıp öyle Valiliğe başvuru yapılması doğruydu. Bu geleneğimizi neden yıkıyoruz?
Değabah seçilmesini istemeyen ve Patrik Genel Vekiliyle seçime gidilmesini doğru bulan Ruhani Kurul Meclis Üyeleri hangi gerekçeyle bu kararı almışlardır? Bunun gerekçesini halka açıklamak zorundalar. Ankara’dan ‘Neden Değabah seçmediniz, Genel Vekil ile başvuruyorsunuz’ diye bir yanıt geleceğini umuyorum.
Şanlı: Değabah Seçimi yapılmalıdır
Gedikpaşa Kilisesi Vakfı Başkanı ve VADİP Sekreteri Harutyun Şanlı da Değabah seçimi yapılması gerektiği görüşünde:
“Ruhani Kurul Toplantısında alınan karar Ermeni toplumuyla alay edercesine alınmış bir karar.. Nizamnamemizde Değabah seçiminin yapılması yazarken böyle bir karar alınması gerçekten anlamsız. İçişleri Bakanlığı’nın düzenlediği yemekte İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu, ‘bu örf ve adetler bir kere delinirse ondan sonra sürekli delinir’ demişti. Bunlar yazılı kanunlar değil ama yaşanmış kanunlar, yaşanmış kanunlar her şeyden kıymetlidir. Ben bu konuda devletimizin ve İçişleri Bakanlığımızın bize söylediklerinin aynısını patrikhaneye söyleyeceğini ve bu işin Değabahlık seçiminden geçeceğini düşünüyorum. Aram Sırpazan’ın vekaleti bitmiştir, çünkü patriğimiz vefat etmiştir. Vakıf Başkanları olarak da Sırpazanlarımızı uyarmak ve yanlıştan döndürmek en büyük görevimizdir”
Karaköse: Süreci Patrik olmak istemeyen bir Sırpazan’ın yönetmesi lazım
Samatya Surp Kevork Ermeni Kilisesi Vakfı Onursal Başkanı Melkon Karaköse ise seçim sürecini Patrik olmak istemeyen bir ismin yönetmesi gerektiği görüşünde. Karaköse şunları söyledi:
“Kurul içerisinde alınmış bir karar, saygı duymalıyız. Ama önemli olan adil davranmak. Şartları harfiyen yerine getirip tüm adaylara mektup yazmak lazım. Adil bir seçim olmasını diliyorum, Ruhani Kurul böyle bir karar aldıysa bir şey söyleyemeyiz. Hakkaniyetli bir seçim ortamı oluşmasını bekliyorum. Bu süreci aslında patrik olmak istemeyen bir Sırpazan’ın yönetmesi doğru olur, en adil bu şekilde olur. Bekçiyan Sırpazan’ı getirttik perişan ettik sırpazanı, madem Ruhani Kurul böyle bir karar aldı Aram Sırpazan’ın adil davranarak bu süreci yönetmesini beklemekteyiz. Patrik seçilen sırpazanımıza da saygımız sonsuz olur”