Suriye’den gelen Filistinliler, Suriye vatandaşları gibi geçici koruma altında sayılsalar da, Türkiye’nin Suriye vatandaşlarına uyguladığı vizesiz giriş hükümleri Filistinli mülteciler için geçerli değil.
Türkiye Suriye’den gelen mültecilere ‘açık kapı politikası’ uygulasa da, sınırda sorunlar yaşanıyor. Suriye’de yaşayan Filistinlilerin 2011 yılından beri yaşadıkları sorun halen çözülebilmiş değil. Suriye’den gelen Filistinliler, Suriye vatandaşları gibi geçici koruma altında sayılsalar da, Türkiye’nin Suriye vatandaşlarına uyguladığı vizesiz giriş hükümleri Filistinli mülteciler için geçerli değil. Dolayısıyla Suriye hükümeti tarafından verilen mülteci pasaportu taşısalar bile, Türkiye Filistinli mültecilerden vize istiyor. Ancak bu hiç kolay değil.
Savaşla birlikte Türkiye ile Suriye arasındaki diplomatik ilişkilerin sekteye uğraması Filistinlilerin işini daha da zorlaştırıyor. Suriye’deki savaştan kaçarak Türkiye’ye gelmeye çalışan Filistinli mültecilerin vize almak için Türkiye konsolosluğunun bulunduğu başka bir ülkeye gitmeleri gerekiyor. En yakın seçenekler Irak, Lübnan veya Ürdün.
Helsinki Yurttaşlar Derneği Mülteci Destek Projeleri Koordinatörü Hakan Ataman, Filistinli mültecilerin durumunu daha da zorlaştıran bir diğer etmenin de yetkililerin keyfi tutumları olduğunu söylüyor. Bir şekilde vize başvurusu yapan Filistinli mültecilerin birçoğuna sebep gösterilmeden vize verilmezken, bir kısmı ise Türkiye’deki tanıdıkları vasıtasıyla ya da durumdan haberi olan sivil toplum kuruluşların desteğiyle vize alıp giriş yapabiliyorlar. Ataman’a göre, bazı siyasi otoritelern araya sokarak vize almaya çalışan Filistinliler için Türkiye’ye giriş ne kadar büyük bir sorunsa, Türkiye’den çıkış da aynı ölçüde büyük bir sorun. Ellerinde yabancı bir ülkeden vizesi olan ve açık bir şekilde geçiş izni almış Filistinli mültecilerin çoğu zaman havalimanlarında polis tarafından durdurulduğu ve çıkışlarına izin verilmediği biliniyor. Ataman, savaştan kaçarak geldikleri Türkiye’de kısıtlı bütçeleriyle uçak bileti alan mültecilerin, yurtdışına çıkışlarının engellenmesiyle son derece zor durumlarda kaldığını söylüyor. Ataman’a gore konuyla ilgili yetkili kurum olan İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü bu duruma karşı son derece ilgisiz ve olumsuz tutumlar sergiliyor ve sivil toplum kuruluşlarıyla da işbirliğine yanaşmıyor.
1948 yılında evlerinden olan Filistinlilerin Suriye’ye göçü aynı yıl başladı. İlerleyen yıllarda bölgenin siyasi durumu göçü hızlandırdı. Savaştan önce Suriye’deki nüfusu yaklaşık 580 bin olan Filistinliler, Lübnan’dakinin aksine ülke içinde seyahat özgürlüğü, eğitim hakkı gibi temel haklara sahip olsalar da, mültecilere Suriye vatandaşlığı verilmemişti. 2011 yılında Suriye’de iç savaşın başlamasıyla birlikte, ülkede bulunan 9 kamptan sadece birisi yaşanılır halde kalırken, geriye kalan kamplardan, üçü yıkıldı, iki kampa el konuldu ve üç kamp da kuşatma altına alınarak insansızlaştırıldı. Londra’da bulunan Filistin El-Avde Merkezi’nin verilerine göre, savaş süresince, 450 bin Filistinli Suriye’yi terk ederken, 2.667 Filistinli öldürüldü ve 712 Filistinli tutuklandı.