DOSYA

DOSYA Devlet arşivlerinde 1939 Soykırım anmaları

Genel olarak Ermeni Soykırımı kurbanlarını anma geleneğinin 1915’in 50. yıldönümünde, yani 1965’te başladığı kabul edilmektedir. Biz bunun çok daha geriye gittiğini devletin raporlarından öğreniyoruz.
DOSYA ‘Selanikliler’ kendilerini anlatıyor

Suzan Nana Tarablus’un ‘Baba Bize Neden Dönme Diyorlar? Hayatlar, Tanıklıklar, Anılar’ kitabı Varlık Yayınları’ndan çıktı. ‘Dönme’, ‘Sabetaycı’, ‘Selanikli’ gibi yakıştırmalar yapılan yaklaşık 500 yıllık tarihi olan toplulukla ilgili bugüne kadar yapılmış en kapsamlı sözlü tarih çalışması olan kitapta, toplam 27 kişiyle yapılmış görüşmelerin kayıtları yer alıyor. Aynı zamanda Şalom Dergi Yayın Yönetmeni olan Suzan Nana Tarablus ile kitabını ve kitaba konu edindiği toplululuğun dününü, bugününü, geleceğini konuştuk.
DOSYA “Türkler ve Ermenilerin dünya üzerinde yapabilecekleri çok şey var”

Türkiye –Ermenistan normalleşme sürecinde ilk somut adımlar atıldı, özel temsilciler buluştu, Ermenistan Antalya Diplomasi forumuna davet edildi. İş insanları ise çoktan karşılıklı altyapı araştırmalarına başladılar. Röportaj serimizi takip eden Antepli bir iş insanı geçtiğimiz hafta Ermenistan'a PVC pencere ihracatı yapabilmek için kendine ortak aradığını duyurdu. Türkiye ve Ermenistan arasında iş ve ticaret deyince akla ilk olarak TABDC (Turkish Armenian Business Development Council-Türk Ermeni İş Geliştirme Konseyi) gelir. 30 yıla yakın bir süredir ikili ilişkiler için çaba harcayan bu inisiyatifin kurucuları olan Soyak ailesinin gayretleri yadsınamaz. Sadece ticari değil kültürel alanda da çalışmalara önayak oldu bu kuruluş. TABDC bugünlerde ne yapıyor sorusuna yanıt aramak için kurucu ve Eş Başkan Yardımcısı Noyan Soyak'a ulaştım.
DOSYA Ordu Ermeni Kilisesi Papazı  Movses Sarkisyan’ın öyküsü

Raymond Kevorkyan’ın ‘The Armenian Genocide: A Complete History’ kitabında Ordu Ermeni Kilisesi’nin 1852’de inşa edildiği, Movsesyan Ermeni Okulu binasının ise 1857 yılında inşasına başlandığı yazıyor. 1915 Ermeni Tehciri’nden kurtulup dönebilen 135 aileden bugün Ordu’da yaşayan sadece üç kişi kaldı. Doktor Dikran Toraman, kız kardeşi eczacı Ardem Toraman ve Anjel Ömürbek. Harutyun Artun son üç yıldır sağlık sorunları sebebiyle kızı ile birlikte İstanbul’da yaşıyor. 1958’e kadar Ordu Ermeni Kilisesi Papazı olarak Ordu’da yaşayan Movses Sarkisyan’ın 97 yaşında olan oğlu Mıgır Bey ile o günlere dair konuştuğumuz her şey Ordu’daki Ermenilerin üstü örtülen hikâyelerini gelecek kuşakların doğru yorumlaması açısından çok değerli.
DOSYA Tarihin unutulmuş sayfalarından: Yazar Zaruhi Kalemkaryan

Zaruhi Kalemkaryan, ilk feminist Ermeni yazarlardan biri olarak, arkasında makaleler, denemeler, anı yazıları ve şiirlerden oluşan, zengin bir miras bıraktı. Ermeni halkının geçmişiyle barışmak için her zamankinden daha fazla çaba sarf ettiği günümüzde Zaruhi’ninki gibi sesleri yeniden keşfetmeye, daha iyi bir gelecek inşa etmeye çabalarken onların fikirlerine sarılmaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç var.
DOSYA ‘Osmanlı’da sosyalizm gayrimüslimlere münhasır değildi’

Doğan Çetinkaya’nın derlediği ‘Osmanlı’da Marksizm ve Sosyalizm: Yeni Kuşak Çalışmalar’ kitabı İletişim Yayınları’ndan çıktı. Kitaba, ‘Akıntıya Karşı Kürek Çekmek başlıklı Önsöz ve ‘Osmanlıca Marksizm’ başlıklı yazılarıyla katkıda bulunan Çetinkaya ile konuştuk.
DOSYA Gaydz’ın 110 yıl önce çaktığı kıvılcım

Önceki hafta ‘Osmanlı’da Marksizm ve Sosyalizm’ kitabıyla ilgili olarak Doğan Çetinkaya ile konuşmuştuk. Bu sayımızda ise kitapta yer alan ‘Sosyal Demokrat Hınçak Partisi’nin İstanbul Öğrenci Birliği ve Dergisi Gaydz (1911-1914)’ başlıklı makalenin yazarı Yaşar Tolga Cora ile konuştuk. Doktorasını Chicago Üniversitesi Yakın Doğu Dilleri ve Medeniyetleri Bölümü’nden alan Yaşar Tolga Cora, çalışmalarında 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermeni toplumunun sosyal tarihine odaklanıyor.
DOSYA Zaven Biberyan’da Zaman:  Felekten çalınan, bir felaketten diğerine bir hayat

Okuduğu okullarda, bulunduğu bütün ortamlarda zekasıyla, bilgisiyle ama en çok da içinden taşan coşkulu, inatçı devrimci kişiliğiyle kabına sığmayan, yaşadığı çevreye birkaç beden büyük gelen bir entelektüeldi Biberyan. Hele de 1930’lu, 40’lı yılların Türkiyesi Biberyan’a kendini gerçekleştirme imkanlarını neredeyse hiç vermiyordu. Ama o içinde bulunduğu imkanların kendine ne verip vermediğine bağlı kalarak kendini geliştiren bir entelektüel olmadı.
DOSYA 79 yıl sonra Varlık Vergisi

Ayhan Aktar’ın ‘Varlık Vergisi ve Türkleştirme Politikaları’ kitabının genişletilmiş baskısı Aras Yayınları’ndan çıktı. Aktar ile kitabından yola çıkarak, son zamanlarda Netflix’te yayınlanan ‘Kulüp’ dizisiyle yeniden gündeme gelen Varlık Vergisi tartışmalarını konuştuk.