BASKIN ORAN

Baskın Oran

İÇLİ DIŞLI

Sıkışma derken, sadece son bir aya bakalım. CB Erdoğan Büyük İstanbul Mitingi için "Biz bu meydanda 1,5 milyona alıştık, bugün ise 650 bin kişi..." diye öfkeleniyor. Sonra, emeklilere merhem olarak banka promosyonlarını gösteriyor. Ve, ilk defa büyük itiraf geliyor: “Dipsiz kuyu misali ne versek gidiyor.” Sertleşme derken, yine son bir aya bakalım: Rejim, seçime hazırlanıyor: Sahte DEM Parti afişleri basıyor . CHP-DEM Parti arasında protokol yapıldığına ilişkin sahte belge yayınlıyor.

Şu anda Başsavcılık ilgililerin birer birer ifadesini almakta. Peki, elden ödenecek parayı saymak TCK’ye göre suç mu? Dahası, bir avukatın, kendi ofisinde müvekkiline ödenecek paraların sayılmasını güvenlik kamerasına gizlice kaydedip CHP’ye satmak istediği (şantaj?) iddiası da araştırılıyor mu ve bu suç mu değil mi?

Emeklisine verecek para bulamayan bir ülkede paraların nerelere harcandığına bakmak da iyi olur. Cumhurbaşkanının biri Ankara’da, biri Marmaris’te, biri de Bitlis Ahlat’ta olmak üzere 3 tane köşkü var. Bunlardan “Ak Saray” olarak anılan Ankara’daki, sit alanı olan Atatürk Orman Çiftliği’nin 50 dönümü üzerine 1.150 odalı olarak 350 milyon dolar maliyetle inşa edildi . Günlük masrafı Sayıştay raporuna göre 15 milyon TL’yi aşmakta . Adları “devlet konukevi” diye geçtiği halde iki köşk daha var.

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud (kazayı yapanın babası), "Türkiye 10 yıl boyunca denizlerimizi koruyacak. 10 yıllık işbirliğinden sonra biz de denizlerimizi koruyacak bir donanmaya sahip olacağız" dedi . Eğer Afrika’yla özel olarak ilgili değilseniz, bu kadar uzakta olan ve bu kadar yakın davrandığımız Somali hakkında özet bilgi yararlı olabilir

T24’ten Cansu Çamlıbel, “Mavi Vatan” doktriniyle tanınan Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz’le uzun ve önemli bir söyleşi yaptı . İnanılması zor. Montrö’yü uygulamayalım, diyor, sonra da Kemalistim diyor. Atatürk’ün yaptığı en önemli antlaşma Lozan değil Montrö. Çünkü Lozan bir uzlaşma olduğu için Boğazları Türklere vermedi. Oysa Montrö, Batılıların paniğe kapılıp Boğazları TC’nin egemenliğine verdiği metin.

Aday açıklamaları iki büyük partiyi yani AKP ve CHP’yi sarsmaya devam ediyor. İktidarın durumu daha iyi değil ama, AKP’nin şahıs partisi olması sayesinde, çıkması beklendiği kadar patırtı çıkmıyor şimdilik; Yeniden Refah Partisinin (YRP) rekabeti dışında. Tabii, Tek Adam Erdoğan artan ve artacak iç ve dış sorunlar karşısında tek adamlığını ne kadar sürdürür, bekleyeceğiz. Şu anda her şey ve herkes ayakta.

CHP dışındaki muhalefet öyle bir genel görüntü veriyor ki, bunlar AKP’ye kaybettirmek amacından çok, CHP’ye kaybettirme amacı taşıyorlar. Asırlık CHP’nin kendi kendisine ettiği zaten yetmekte. Gelelim CHP’nin DEM Parti’yle ilişkilerine...

Biraz çelişki yok değildi. Çünkü CB ve AKP Gn. Bşk. Erdoğan, 27.10.2021’de İslam İşbirliği Teşkilatına gönderdiği video mesajda “Bir tarafta 810 milyon insan en temel gıda maddelerine ulaşamazken, diğer tarafta büyük sermaye sahipleri birkaç dakikalık turistik uzay seyahati için yüz milyonlarca doları harcayabilmektedir” demişti.

Mülkiye’de bölüm odasına çıktığımda sekreter “Hocam, sizi arıyorlar” dedi. Telefonda tanımadığım bir ses: “Ben İstanbullu Ermeni iş adamlarından Fırat Dink. Size teşekkür etmek istiyorum. Bizim dilimizin yasaklanması için yapılan teşebbüslere karşı çıktığınız için.” Ben o sıralarda ya Aydınlık’ta yazıyorum ya onun devamı olan 2000’e Doğru’da yazıyorum çünkü bu yayınlar o zamanlar en ilerici olanlar; bugünkü gibi değil.