Agos, bu hafta ‘Müslüman(laştırıl)mış Ermeniler’ özel sayısıyla çıktı. Hrant Dink Vakfı, Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü ve Malatya HAY-Der işbirliğiyle 2-4 Kasım tarihinde Müslümanlaş(tırıl)mış Ermeniler’ başlıklı bir konferans gerçekleştirdi. Konferanstaki sunum ve insan hikâyelerinin yer aldığı Agos, yarından itibaren bayilerde olacak.
Bazı olayların önemini araya zaman girmesine gerek kalmadan da fark edebilirsiniz. Hrant Dink Vakfı, yılların tabusu ‘Müslümanlaş(tırıl)mış Ermeniler’ konusunu Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü ve Malatya HAYDer (Malatyalı Hayırsever Ermeniler Kültür ve Dayanışma Derneği) işbirliği ile bir konferansa dönüştürdüğünde, bunun biricik bir adım olduğunu bildik. Yaşadığımız üç gün de bu içgüdüsel bilgiyi teyit etti.
Müslümanlaş(tırıl)mış Ermeniler konusuta 2004’te “Sorunu biraz da ölen ve öldürülenler üzerinden değil de kalanlar üzerinden konuşmak yeni bir yöntem olabilir mi?” sorusunu yönelten Hrant Dink’ten miras.O sorunun devamındaki birkaç satırı da tarihe yeniden not düşelim:“Kurtulanlar ve kurtaranlar üzerinden niçin insana has dramlarda ortaklaşmayalım? Ama bir Sabiha Gökçen haberimize gösterilen infial ve tepki de çok net olarak ortaya koydu ki Türkiye’de 1915′i ölenler üzerinden konuşmak belki mümkün olabilir ama kalanlar üzerinden konuşmak asla mümkün değildir.”
İşte o imkânsız olan, bu kez gerçekleşti. Sağ kalmanın bedelini yerinden yurdundan, ailesinden, dilinden ve dininden olan pahasına ödeyenlerin torunları, torunlarının çocukları ilk kez buluştu. Evlerde bile ancak fısıldanabilen o can yakıcı gerçek, kamu önünde dile geldi, pay edildi.
Elbette daha gidecek çok yol var. Dile gelen gerçek yeni sorumlulukları da beraberinde getiriyor. Hıristiyan kimliği dışında bir Ermeniliğe başta Patriklik olmak üzere Ermeni toplumunun nasıl kucak açacağı temel meselelerden biri. Keza Türkiye toplumunun da bu bilgi eşliğinde tarihe bakması ve kendine yeni sorular sorması kaçınılmaz gözüküyor.
Resmi tarih tezlerinde kayıp sayılan bu insanlar artık karşımızda. Kutsal Kitap’ta denildiği gibi, kaybolmuşlardı, bulundular. Varlıkları şimdi hepimize kabul ve değişim dayatıyor. Tarihi farklı bir geleceğe evirebilmek ancak birbirine elini uzatma cesaretini göstermekle mümkün.O eller uzandı bile. Gerisini kimse durduramaz.
AGOS