Derkenar bu hafta Tuğçe Özkuş’un bir O.C uyarlaması olan Medcezir dizisini değerlendiren yazısı “Ekranların yepyeni eğlenciliği Medezir” manşetiyle çıktı. Nayat Karaköse Gonca Vuslateri’nin Atatürk’e kırgın olarak ölen babaannesinden yola çıkarak yazdı “Sizin Atike babaanneniz yok mu?” Bawer Çakır Duman’ın yeni albümü Darmaduman’ı Derkenar için değerlendirdi.
TUĞÇE ÖZKUŞ
tugceozkus@gmail.com
Son zamanlarda yabancı yapımlardan uyarlanan dizileri ekranlarda sıkça görmeye başladık. Bunların son örneği, yeni yayın döneminde seyircisiyle buluşan ‘Medcezir’. Amerikan yapımı ‘The O.C’ dizisinden uyarlanan dizide, fakir gençle zengin kızın aşk hikâyesi anlatılıyor. Çağatay Ulusoy ve Serenay Sarıkaya gibi popüler oyuncularla birlikte TV dünyasına iddialı bir giriş yapan dizi, şimdiden bir fenomen haline geldi. ‘The O.C’ dizisini severek izlemiş olan pek çok kişinin kafasında ‘Medcezir’in beklentileri karşılayıp karşılayamayacağıyla ilgili soru işaretleri belirse de sosyal medyadan gelen olumlu tepkilerin yanı sıra bazı ‘The O.C’ fanatikleri henüz yeterince memnun olamadı.
‘The O.C’den farkı
İki diziyi karşılaştırdığımızda, ikinci bölümünde durum biraz değişse de ilk bölümün orjinaliyle neredeyse birebirdi. Genel olarak, yerli versiyonuna birazcık Türk unsuru katılarak, senaristlerin diziyi daha ‘bizden’ bir hale getirmeyi ihmal etmediklerini görüyoruz. Bu anlamda bazı sahneler oldukça dikkat çekici. Örneğin, Yaman karakterinin orijinal versiyonundaki karşılığı olan Ryan’ın annesi alkolik bir kadın. Yaman’ın annesi ise pavyonda şarkı söylüyor ve alkol problemi yok. Bunun yanı sıra, Serenay Sarıkaya’nın canlandırdığı Mira karakterinin babası, dizinin orjinal versiyonunda borçları sebebiyle kendisini tuvalete kilitleyip hüngür hüngür ağlıyor. Yerli versiyonunda ise babanın ağlamak yerine duvarlara yumruklar savurduğunu görüyoruz.
Peki yaşam tarzları bu kadar farklılık taşırken neden yabancı yapım uyarlamaları tercih ediliyor? Bunları ‘bizden’ hale getirmek zahmetli değil mi? Aslında günümüz koşullarında özgün içerik yaratmak oldukça riskli. Özellikle ‘Umutsuz Ev Kadınları’, ‘İntikam’ gibi iyi reyting alan işlerden sonra, yeni bir şeyler yaratmaktansa, yurtdışında ciddi bir hayran kitlesi kazanmış işlerin, yabancı yapım işbirliğiyle, birazcık Türk unsuru katarak seyirciye sunulması, reyting gibi bir kaygının taşındığı yerde çok daha akıllıca. Üstelik dizilerin içeriğini zenginleştirmek sanıldığı kadar zor da değil, günümüzde diziler moda, teknoloji gibi öğelerden besleniyorlar. ‘Medcezir’ dizisinin geçtiğimiz hafta yayınlanan bölümünde Eylül karakteri, doğum günü partisinde giyeceği kıyafeti Instagram hesabından gelen beğeni sayısına göre seçti. ‘The O.C’ dizisi ise bundan 10 sene önce yayınlanmaya başladığından dizide böyle bir detayın kullanılmasına imkân yoktu.
Medcezir dizisi şimdiden bu sezonun en iyi dizilerinden biri olmaya aday. Belki, ‘The O.C’ dizisini keyifle izlemiş olanlar için Medcezir dizisi basit bir taklit dizi olmaktan öteye gidemeyecek. Ancak içine katılan Türk unsurlarının dozu da dizinin bundan sonraki akıbeti için önemli.