“Bağdat’tan buraya, Kürdistan yönetimine göç ettim çünkü bir Hıristiyan olarak kendimi burada çok daha güvende hissediyorum.”
Iraklı bir Hıristiyan olan Joseph Jebral, 2005 yılından bu yana Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil’de yaşıyor.
Erbil’in en büyük Hıristiyan mahallesi Ankawa’daki Süryani Kültür Mirası Müzesi’nde çalışıyor.
2011 yılında açılan ve Iraklı Hıristiyanların kültürüne dair tarihi ve kültürel eserleri sergileyen bu kurum, Irak çapında Hıristiyanlarla ilgili ilk ve tek müze.
Etnik ve dini/mezhepsel temeldeki gerilimlerin arttığı Irak’ta Hıristiyanlar çeşitli baskılara maruz kalıyor, El Kaide gibi radikal İslamcı örgütler tarafından sırf dini kimliklerinden ötürü saldırılara hedef olabiliyor.
Bu durum karşısında yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalabiliyorlar.
Asuriler, Keldaniler, Süryaniler ve Ermeniler
Tarihsel olarak Hıristiyanlar Irak topraklarında bugün yaşayan halklar arasında en eski halklardan.
Ülkedeki Hıristiyan toplumu ağırlıklı olarak Asuriler, Keldaniler, Süryaniler ve Ermeniler’den oluşuyor, Ortodoks ve Katolik mezhepleri bulunuyor ve Kürt bölgesi dışında Bağdat, Musul ve Basra gibi kentlerde yaşıyor.
Ama Hıristiyan toplumunun temsilcileri 2003’teki işgalden bu yana kendilerini bu tarihsel yurtlarında tehdit altında hissettiklerini söylüyorlar.
Iraklı Hıristiyanların bir bölümü çözümü Avrupa ülkelerine göç etmekte bulurken, bir bölümüyse Kuzey’e, Kürt bölgesine gitmekte buluyor.
‘2003’ten sonra on binlerce Hıristiyan bölgeye geldi’
Erbil’de görüştüğümüz Keldani Kültür Toplum Merkezi Başkanı Bassam Abdul-Ahad bu göçün boyutuyla ilgili şunları söylüyor: “2003’teki Irak savaşından bu yana 50 bin ila 60 bin arasında Iraklı Hıristiyan Kürdistan bölgesine geldi. Bundan önce Kürt bölgesinde yaklaşık 32 bin Hıristiyan yaşardı. Göçlerle birlikte bu rakam 100 bini çıktı. Sonra bu gelenlerin bir bölümü Avrupa ülkelerine gitti. Günümüzdeyse Kürdistan bölgesinde yaklaşık 70 bin Hıristiyan yaşıyor.”
Kürt bölgesindeki Hıristiyanlar başta Erbil olmak üzere Duhok ve Süleymaniye gibi kentlerde yaşıyor. Ankawa ise Erbil’deki Hıristiyan toplumunun en önemli mahallesi konumunda.
Ankawa sokaklarında kısa süreli bir gezinti dahi burada birkaç kilometre ötedeki mahallerden farklı bir yaşam olduğunu görmeye yetiyor.
Tarihi kiliselere, Hıristiyan toplum merkezlerine, alkol satan dükkânlara, barlara ev sahipliği yapan, genç kadınların Batılı tarzda giyindiği hatta minik etek giyebildiği Ankawa sadece Hıristiyanlar için değil, Kürt bölgesine çalışmaya gelen yabancılar için de önemli bir merkez.
Parlamentoda Hıristiyan milletvekili kotası
Lübnan’da iş bulamayıp Erbil’e çalışmaya gelen Simon Saliba, bir kilisedeki ayin sonrası konuştuğumuzda şunları söylüyor: “Burada kendimi evimde gibi hissediyorum. Kürtlerin Hıristiyanları sevdiğini düşünüyorum.”
Belli ki Hıristiyanların bölgede gündelik yaşamda ciddi bir ayrımcılığa maruz kalmaması ile bölgesel yönetimin bu topluma yaklaşımı arasında da bir uyum var.
Konuştuğumuz Hıristiyan toplum önderleri bazı sorunları olmakla birlikte genel anlamda Hıristiyanlar’ın Kürdistan bölgesel yönetimi tarafından kabul edilmiş bir halk olduğunu belirtiyorlar.
Bassam Abdul-Ahad, seçimlerdeki kota sistemi nedeniyle Kürdistan Parlamentosu’nda her dönem en az beş Hıristiyan milletvekilinin bulunduğunu belirtiyor.
Bölgede Hıristiyanların kendilerine ait televizyon kanalları, gazeteleri ve dergileri bulunuyor.
Hıristiyan öğrenciler, ilkokullardaki zorunlu din derslerine girmekten muaf tutuluyor.
‘Diyanet Bakanlığı tüm dini kesimler için çalışıyor’
Bölgesel Yönetimin Vakıflar ve Diyanet İşleri Bakanlığı diyanet alanından sorumlu bakanlık olarak çalışıyor.
Adı daha önce adı İslami İşler Bakanlığı olan bakanlığın adı daha sonra değiştirilmiş.
Bakanlığın şu anda sadece İslam toplumu için değil Hıristiyanlar ve Yezidiler için de faaliyet gösterdiği belirtiliyor.
Yine Ankawa’da görüştüğümüz, Bakanlık’taki Hıristiyan İşleri Dairesi’nin Genel müdürü Khalid Thalia, Kürdistan bölgesinde Hıristiyanların durumunun Irak’ın diğer bölgeleriyle farkını şu sözlerle değerlendiriyor: “Hıristiyanların bu bölgeye gelmesinin nedeni özgürlük. Bağdat’ta ve ülkenin güneyinde Hıristiyanlar olarak özgür değiliz. Ama burada kimse size ‘Dua etme, şunu yap, bunu yapma’ demiyor. Kimse size ‘Müslümanlar gibi giyinin’ demiyor. Bakanlıkta Müslümanlarla birlikte çalışıyoruz. Bakanlık camilerin yenilenme projeleri de için de uğraşıyor kilislerin yenilenme projeleri için de.”
Kürt bölgesinde yaşayan Hıristiyanların en büyük korkutansa ülkedeki etnik ve dini /mezhepsel temeldeki gerilimlerin birgün bu bölgeye de yansıma ihtimali.
Ankawa’daki tüm kiliselerin girişinde ellerinde tüfek olan güvenlik görevlileri bekliyor.
Ankawa’daki bir Keldani kilisesinin girişindeki o güvenlik görevlilerinden biriyle konuşmak istiyoruz.
Bağdat’tan Erbil’e göç ettiğini söylüyor ve fazla konuşmak istemiyor.
“Neden buraya geldiğimi siz de tahmin edersiniz” diyor ve konuşmayı kesmek istediğini belirtirken kaygısını dile getiriyor: “Burada çok mutluyum. Medyanın da bu konuda fazla haber yapmasını istemiyorum. Çünkü yaparlarsa birileri bize problem çıkarmaya başlayabilir. Sonra burası da diğer yerler gibi olmasın!”
BBC TÜRKÇE Mahmut Hamsici