Hakkında başlatılan soruşturma nedeniyle yurtdışına çıkan, geçmişte suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle hapis cezasına çarptırılan Sedat Peker, Youtube kanalından ifşaatlarda ve suçlamalarda bulunmaya devam ediyor.
Peker, gazeteci Uğur Mumcu'nun öldürülmesinde eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ile ilgili iddialarda bulundu. Peker, " Uğur Mumcu bence şehittir. Neden öldürüldü? Öldürüldüğü zaman yazdığı yazılara bakın. Hep terör bölgelerinde uyuşturucu tarlaları olur ve silah ticareti. Şehit olduğunda yanına ilk gelen kim? Mehmet Ağar. Katil hep ilk gelir." dedi.
Peker, kokain sevkiyatında Binali Yıldırım'ın oğlu Erkan Yıldırım'ı işaret ederek Venezuela'ya gittiğini ileri sürdü.
Peker, "Binali Bey'in böyle bir şeyin içinde olduğunu düşünmüyorum ancak ilk zamanlar Erkan Yıldırım hakkında çektikleri kasetleri -kumar kasetleri değil başka kasetler rüşvettir vs.- daha sonra bunu bu işe yönlendirdiler bu işin aparatı haline geldiler. Türkiye'ye gelişi gidişi tüm organizasyonun ağları bu şekilde. Neden kokain yakalanamıyor neden kokainleri Erkan Yıldırım'ın direkt gemisiyle ilgili de değil başka gemiler de koordinasyon alıyor. Peki Mehmet Ağar bunun neresinde. Mehmet Ağar da bu senkronizenin tam ortasında. Erkan Yıldırım Süleyman Soylu dostluğuna bakın. Erkan Yıldırım'ın Süleyman Soylu'nun çevresinde bu konularla ilgili dostluğuna bakın. Bir de diyorlar devleti zora sokmak için anlatıyor. Hayır ben devleti zora sokmak için anlatmıyorum." iddiasında bulundu.
Peker şu iddiaları da öne sürdü: "Para trafiği nasıl oluyor? Kıbrıs… Halil Falyalı… Tüm para trafiği burdan dönüyor. 20 sene önce hiçbir şeyi olmayan adam şu an Kıbrıs’ın sahibi… Türkiye’de 10 tane dosyası var… Neden getirmiyorsunuz? Tüm yasadışı bahis işi ondan geçiyor. Devletin resmi raporlarında da var. Çok eski bir organizasyon bu. (Kıbrıs’ın) Uyuşturucu ve kumarın merkezi haline getirilmesi…"
Sedat Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun akrabası olduğu belirtilen Sadık Soylu’nun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bürokratları ile Ankara Çankaya’daki bir iş merkezinde sık sık görüştüğünü söyledi.
Peker, "Süleyman Soylu'nun yeğeni Sadık Soylu Ankara'da müsteşar gibi Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yerleşmiş, sanki bakanlığı Murat Kurum değil Sadık Soylu yönetiyor. Sadık Soylu Ankara'da devlete ait Next Level iş merkezinde sürekli bürokrat ve iş insanlarıyla görüşüyor." ifadelerini kullandı.
Peker Kıbrıs'ta öldürülen gazeteci Kutlu Adalı cinayetine yönelik olarak da şunları söyledi:
"1996’da Kutlu Adalı’nın cinayetine değineceğiz dedik. Söz namus. Biz o zaman Mehmet Ağar, Korkut Eken hep beraberiz... Genciz, vatanseveriz... Bana genelde iş adamlarını yönlendiriyorlar, faili meçhullerden ziyade. Onları da anlatacağım. Bana dedi ki, 'Kıbrıs'ta bir adam var, Kıbrıs'ı Rumlara satmak istiyor' İki profesyonel dedi... Dedim sana öz kardeşimi vereceğim, Atilla Peker'i. Uzmandır, sokaklarda yetişmiştir. Biletlerden bakabilirler. Yüce Allah o insanın kanını bize nasip etmedi. Adam namuslu adam, bu günleri görmüş, namuslu adam. Rumlara Kıbrıs'ı satacağı yok. Aradan zaman geçti, döndüler üç dört gün sonra. Denk gelinemedi. Korkut abiyle konuştuk. Dedi sonra gideceğiz. Onlara bağlı başka bir ekip öldürmüş. Karşılaştık Korkut abiyle, 'Halloldu o iş' dedi. Atilla Peker doğruyu söyler. Öldürsek öldürdük derdim. Zamanaşımına girdi. Eşinin mücadelesini hep uzaktan izledim." Adalı 1996 yılında öldürülmüş cinayet fail-i meçhul olarak kalmıştı.
Peker Gülen Cemaatine eleştiriler de yöneltti:
"Fethullahçılarla düşüncelerimi anlatmak istiyorum. Eğer ki bana Fethullahçılar cennetin anahtarını getirirse ben onlara ‘Ben 80’lerde sizin masumiyetinizi görüp ya bu iyi insanlar diyenlerdenim bütün ülke gibi. Ama ben sizin içinizdeki canavarı gördüm' derim. Bence şehit Kuddusi Okkır’ın memleketine gidecek ambulans parası yoktu. O zaman ambulanslardan para alıyorlardır. Ölüsünü evine getirecek parası olmayan adamı Ergenekon’un finansörü diye ülkeyi inandılar. Seni cenazeye FETÖ’cüler değil şunlar yollamadı sen hakka girdin diye yazıyorlar."
"Siz yapmadınız mı, evinde arama yapıyorsunuz general adamın çocuk pornosu çıktı diye gazetelere verdiniz. O adam ufak çocuk gelse sevmeye çekinir. Başka bir general otele kız arkadaşıyla gidiyor. Otelde ihbar var deyip kadının çantasını ararken avuç içinde bir ekstaziyi bırakıp, ‘Büyük skandal, general kadın uyuşturucu partisi’ kan tahlili bile yok, çünkü siz koydunuz. General namuslu adamdı istifa etti. Daha örnek vereyim mi Ali Tatar… Herkes uyansın diye adam kafasına sıktı. Bunlar gazetede ‘Hesap vermeden nereye gidiyorsun?’ diye yazdılar. Sizin elinizde cennetin anahtarı olsa ben o cennete girmem. Ya siz Muzaffer abiyi kanser hastası inim inim inlettiniz şehit oldu. Ali Tatar da şehittir."