24 Nisan öncesinde ABD’de durum

ABD medyasında, özellikle geniş okura ve güce sahip gazetelerin soykırımı tanıması için Başkan’a yaptıkları çağrılar bu yıl sadece Los Angeles, Fresno, Detroit , Boston ve New York gibi Ermenilerin yoğun yaşadığı bölgelerle sınırlı değil. Örneğin, Denver Post ve Houston Chronicle gibi gazetelerin yayın kurulları geçen günlerde, “Ermeni Soykırımı, Kongre tarafından 2019’da tanındığı gibi, ABD’nin yürütme kanadı, yani Başkan Biden tarafından da tanınmalı” diye karar alıp bunu gazetelerinin sayfalarına taşıdılar.

EDVİN MİNASSİAN/ LOS ANGELES

Kritik son haftaya girerken, 24 Nisan 2021, bir ABD Başkanı’nın Ermeni Soykırımı’nı ilk kez açık ve kesin bir dille tanıdığı tarih olacak gibi görünüyor. Başkan Biden seçim döneminde verdiği sözü tutacak mı yoksa son anda  bir dönüş yapıp geçmişten iyi bildiğimiz çeşitli gerekçelerle yine ‘büyük felaket’ terimini mi tercih edecek? Elbette Ermeni kuruluşları her zamanki gibi, hatta belki de daha şiddetli bir baskı yaparak Başkan’dan vaadini tutmasını talep ediyor. Öte yandan Türkiye yönetimi ise bildiğimiz üslupla bu tanımayı önlemeye çalışıyor. Fakat Ermeniler ve Türkler dışında kalan kesimlerde geçmiş yıllardan farklı bir hava var. 

Medyada durum
ABD medyasında, özellikle geniş okura ve güce sahip gazetelerin soykırımı tanıması için Başkan’a yaptıkları çağrılar bu yıl sadece Los Angeles, Fresno, Detroit , Boston ve New York gibi Ermenilerin yoğun yaşadığı bölgelerle sınırlı değil. Örneğin, Denver Post ve Houston Chronicle gibi gazetelerin yayın kurulları geçen günlerde, “Ermeni Soykırımı, Kongre tarafından 2019’da tanındığı gibi,  ABD’nin yürütme kanadı, yani Başkan Biden tarafından da tanınmalı” diye karar alıp bunu gazetelerinin sayfalarına taşıdılar. Buna muhafazakâr İsrail gazetesi Jerusalem Post da aynı çağrıyı içeren bir yorum yayınlayarak katıldı.  ABD’nin her iki partisinden yüksek katılımla senatörler ve temsilciler meclisi üyeleri de Ermeni kuruluşlarının başlattığı “Evet, bu bir soykırımdı” başlıklı imza kampanyasına destek vererek,  Biden’a vaadini tutma çağrısında bulundular.  

Dayanışma ağı
Karabağ Savaşı’nın ardından yaşanan moral bozukluğu, Ermenistan’daki ihtilaflar ile bağlantılı hayal kırıklığı, ABD Ermenilerinin büyük kesiminin Soykırım’ın tanınması ve adalet arayışını hafifletmekten ziyade, daha güçlü bir dayanışma içine girmelerine neden oldu.  Ermeni Soykırımı Komiteleri adı altında, tüm kurumlar birlikte çalışarak yoğun bir kampanya başlattılar. 24 Nisan’da pandeminin izin verdiği ölçüde etkinlikler yapılacak. Fakat  Beyaz Saray’dan yapılacak açıklamanın içeriği herkesin merak ettiği asıl konu. Her ne kadar ortada ciddi bir kanıt yoksa da Ermenistan’ın içinde bulunduğu kriz nedeniyle Ermenistan yönetiminin Başkan Biden’dan “Kafkaslar’da Ermenistan, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki kalıcı barış çabalarına darbe vurmaması için” Soykırımı tanımamasını istediği yönünde iddialar ortada dolaşıyor. Daha önce Obama da tanımama kararını yine Ermenistan’ın barış ihtiyacıyla gerekçelendirmişti. “Ermenistan 2021 yılının gerçekleriyle boğuşurken 1915’te donup kalmış Diaspora’nın talepleri öncelik taşımamalı” diyenler olabilir. Ancak bu iddia, büyük olasılıkla ABD’nin Soykırımı tanıması çıkarlarına uymayan çevrelerin ortaya attığı bir propaganda niteliği taşıyor. 

Temel soru
Asıl odaklanılması gereken; ABD’nin önceki yıllarda olduğu gibi reel politik gerekçelere boyun eğip, çok iyi bildiği gerçekleri bir kez daha inkar edip etmeyeceği. Ankara’nın “dostluğumuz bozulur, Rusya, Çin ve İran’ın safına geçebiliriz” gibi tehditleri ne kadar etkili olacak? Beklentiler ve görünen durum Türkiye’nin ciddi bir tepki göstermekle birlikte mevcut küresel konjonktürde Ankara'nın eksen değiştirme gibi bir karar almasında bunun belirleyici olmayacağı yönünde. Kesin gibi  olan ise, şayet  Soykırım tanınırsa, 2020 yılı sonunda epey darbe görmüş Ermeni ulusal onurunun bir ölçüde de olsa onarılmış olacağı. Tüm taraflar konuya duygusal yaklaşmak yerine  mantıklı yaklaşırlarsa özlenen bir barış için bu tanıma olumlu bir etken olabilir.  

Kategoriler

Güncel