Hrant Dink Vakfı'na ve avukatına e posta yoluyla ölüm tehdidi mesajı gönderilmesi davasına başlandı. İki sanık tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.
Çağlayan Adliyesi 56. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya müşteki Fethiye Çetin'in avukatı Ümre Deniz Tuna Dink, müşteki avukatları Hakan Bakırcıoğlu, Sabuh Aslangil ve Fatma Sağlam aktıldı. Sanıklar ise CMK tarafından atanan bir avukatla temsil edildi.
İlk olarak sanıklar Hüseyin Ateş ve Ersin Başkan'a söz verildi. Ersin Başkan, gönderilerinin tepki amaçlı olduğunu öne sürerek beraatini istedi. Hüseyin Ateş de Karabağ ile ilgili izlediği videolar yüzünden sarsıldığını, ne yaptığını bilmediğini, internette açıklamalara rastladığını, Hrant Dink Vakfı'nı bilgilendirmek için vakfı aradığını, telefonu kimsenin açmadığını, bunun üzerine mail yazdığını öne sürdü. Hüseyin Ateş psikiyatrik ilaç kullandığını da ifade etti. İki sanık da tahliyelerine istediler.
Müşteki Fethiye Çetin'in avukatı Ümre Deniz Tuna Dink, sanık Hüseyin Ateş'e internette hangi açıklamaları gördüğünü, Fethiye Çetin'in resmini nereden edindiğini sordu. Sanık Ateş İnstagram'da rastladığını öne sürdü.
Müşteki avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu sanıklar arasında bir bağlantı olup olmadığını dair soruşturmanın dosyaya girip girmediğini sordu. Hakim ise konuya ilgili soruşturmanın ayrı bir dosya olarak halen sürdüğünü söyledi.
Bakırcıoğlu Hrant Dink Cinayeti öncesinde de benzer tehditler geldiğini, bir atmosfer oluşturulduğunu belirterek sanıklardan şikayetçi olduklarını ifade etti. Diğer müşteki avukatları da sanıklardan şikayetçi olduklarını beyan ettiler. Bakırcıoğlu sanıklar arasında bağlantı olup olmadığına dair savcılıktan gelecek bilgiler doğrultusunda yeni beyanlarda bulunabileceklerini söyledi. Avukat Deniz Tuna Dink de bir avukata tehdit yöneltildiğini hatırlatarak avukatlara tehdidin yasa gereği hakime tehdit olarak sayılması gerektiğini söyledi ve "Bununla ilgili ek beyanda bulunacağız" dedi.
Sanıklardan Hüseyin Ateş cezaevinde Hrant Dink Vakfı'nın güzel işler yaptığını öğrendiğini, özür dilemeye hazır olduğunu, ayrıca Fethiye Çetin'e de özür mektupları yazdığını söyledi.
Mahkeme müşteki avukatlarının katılımına, sanıkların ise tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine karar verdi. Mahkeme bir tehdit davası olduğundan dosyanın uzlaştırmaya gönderilmesine de karar verdi.
Sanıkların ruh sağlığının yerinde olup olmadığını tespiti için Adli Tıp Kurumu’na yazı yazılmasına hükmeden hakim duruşmayı 24 Şubat saat 14.30'a erteledi.
Tutuklu şüpheli Hüseyin Ateş'in 27-28 Mayıs'ta Hrant Dink Vakfı’na yönelik gönderdiği 2 e-posta ile Instagram paylaşımına yaptığı yorumda tehdit mesajlarının yer aldığı belirtilen iddianamede, diğer tutuklu şüpheli Ersin Başkan'ın da 30 Mayıs'ta Hrant Dink Vakfı’na yönelik e-posta yoluyla tehdit mesajları gönderdiği ifade edilmişti.
İddianamede, şüpheli Hüseyin Ateş hakkında 3 kere olmak üzere zincirleme halinde "tehdit" suçundan 7 yıl 6 aydan 26 yıl 3 aya kadar, diğer şüpheli Ersin Başkan hakkında da yine zincirleme halinde "tehdit" suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası istenmişti.
Ersin Başkan hakkında ayrıca sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı'na, Ermeniler'e ve MİT Başkanı Hakan Fidan'a yönelik hakaret içeren paylaşımları nedeniyle de soruşturma yapıldı. Savcılık, şüpheli Başkan hakkında üç ayrı suçtan 8 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenledi.
11 Eylül'de başlayan dava sanıkların avukatı olmaması üzerine 21 Eylül'e ertelenmişti.