HDP Milletvekili Tuma Çelik Süryanilerin 1915'ta yaşadığı soykırıma dair (Sayfo) bir basın açıklaması yaptı
Tuma Çelik açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Türkiye'nin sorunlarının kökeni 1915’te yaşanan Sayfo’ya dayanıyor. Süryani halkı 1915’te Hristiyanların yaşadığı soykırımı Sayfo diye tanımlıyor."
"Süryanilerin 1915’te bu yaşadıklarının üzerinden yüz yıldan fazla bir zaman geçmesine rağmen bugüne kadar bu konuda hiçbir şey söylenmedi/yapılmadı. Bugün, 104. yıldönümünde iktidarlar hala bu yaşananları dile getirmediği gibi her seferinde inkâr yoluna giderek bir dönemi unutturmaya çalıştılar".
"Süryaniler, nüfuslarının 3’te 2’sini kaybettikleri Sayfo ile Van ve Hakkâri’de tanıştılar. 1915’in başında burada başlayan Sayfo, haziran ayında Süryanilerin yoğun olarak yaşadıkları Mardin Diyarbakır ve Siirt’in her tarafına yayıldı. Bölgede yaşayan bütün ileri gelen Süryaniler toplatılıp bilinmeze sürgün edildiler. Aralarında dayım olan 86 yaşındaki Siverek Metropoliti Denho Rüme ve önemli bir edebiyat insanı olan Siirt Keldani Metropoliti Aday Şer’in de bulunduğu yüzlerce din adamı, on binlerce çocuk, kadın ve yaşlı katledildi."
Temel sorun 1915'te yaşananlar
"Türkiye’nin en büyük ve temel sorunu 1915’te bu yaşananlardır. Dolayısıyla 1915’te yaşananlar sağlıklı ve ön yargısız bir şekilde ele alınmadan, nedenlerini gerçekçi bir şekilde ortaya koymadan, sorumluları açığa çıkarılmadan toplumsal barışın sağlanması mümkün değildir. Bu yüzden herkesin 1915’e yakından bakması ve açılan yaraları kapatmak için çaba sarf etmesi gerekmektedir."
TBMM'ye çağrı
Çelik açıklamasında "Türkiye’de 100 yıldır egemen olan bu siyaset değiştirilmeden, tekçi, inkârcı ve imhacı yaklaşımlardan vazgeçilmeden başarılı olma şansımız mümkün değildir." dedi ve açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:
"Dolayısıyla bu gelişmeleri görürken bir şey yapmamak, geçmişte işlenen suçların savunulması ve devam ettirilmesi anlamına geliyor ki ben bu yaşananların haklı olmadığını, suç olduğunu ve bir daha yaşanılmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden de Sayfo konusunda özür dilenmesi gerektiğine ve bu konuda adım atmanın olumlu olacağına, halkların barışına hizmet edeceğine inanıyorum. Bunun için de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde geçmişi tartışmak ve yaşananlarla yüzleşmek için bir oturum yapma çağrısında bulunuyorum. Böylesi bir oturum hepimizin yararına olacağı gibi güncel sorunlarımıza da daha doğru çözümler üretebileceğini düşünüyorum."