Surp Kevork'ta maddi yetersizlikler

Mardin Kızıltepe'de bulunan Surp Kevork Ermeni Kilisesi, geçmişte ilaç deposu olarak kullanılırken yıkıntı haline gelmesi üzerine Mardin Ermeni Katolik Vakfı'na devredildi ancak vakıf maddi yetersizlikler nedeniyle restore edilemediğini açıkladı. Kilise Bekçisi Adil Ok kilisenin Cumhuriyet tarihi boyunca bu şekilde kullanıldığına dikkat çekerek, “Sistemin azınlık olanlara bakış açısını gösteren en iyi örneklerden biri bu kilisedir' dedi.


Kızıltepe’de bulunan Surp Kevork Ermeni Kilisesi, yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Çok uzun yıllar İl Tarım Müdürlüğü tarafından zirai ilaç deposu olarak kullanılan kilise, şimdilerde bir harabeye dönmüş durumda.

Dicle Müftüoğlu'nun Evrensel gazetesinde yer alan haberine göre Tarım İl Müdürlüğü tarafından tarihi dokusu tahrip edilen ve 2007 yılında Mardin Ermeni Katolik Vakfı’na devredilen kilise, Vakfın maddi imkânsızlıkları nedeniyle restore edilemiyor.

Mardin’in Kızıltepe İlçesi’nde bulunan Surp Kevork Kilisesi, geçmişte zirai ilaç deposu olarak kullanılırken tarihi yapısının tahrip edilmesi ve restore edilmeden Mardin Ermeni Katolik Vakfı’na devredilmesinden dolayı yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Yapılış tarihi tam olarak bilinmeyen ve bulunduğu caddeye Kilise Caddesi denmesine neden olan kilise, Anadolu’da bulunan birçok kilise gibi tarihi dokusu tahrip edilmiş durumda. Bakanlık kilisenin tavanının yüksek olması nedeniyle kolonlar dikerek bir asma kat yapıp kilisenin orijinal halinin bozulmasına neden oldu.

2004 yılında 'koruma' altına alındı

2004 yılında Kızıltepe Belediyesi’nin düzenlediği bir festival için gelen Yazar-Yayıncı Ragıp Zarakolu’nun durumu fark edip yazdığı yazılarla kamuoyu oluşturması üzerine kilise depo olmaktan kurtuldu. 2004 yılında koruma altına alınan Surp Kevork Ermeni Kilisesi’nin restore edileceği söylenmesine karşın, restore edilmek bir yana içine atılan asma kat nedeniyle verilen tahribat bile giderilmedi. 

Maddi yetersizlikler

Hiçbir restorasyon çalışması yapılamadan, kilise 2007 yılında Mardin Ermeni Katolik Vakıf’ına devredilirken, vakıf ise maddi imkansızlıklar nedeniyle herhangi bir restorasyon çalışması yapamadığını, ancak yıkımı engellemek amacıyla çatıya izolasyon yaptırdığını ifade ediyor.

Sistemin bakış açısının en iyi göstergesi

Diğer kiliselerin aksine, tütsü kokusu yerine zirai ilaç kokusu nedeniyle Surp Kevork Ermeni Kilisesi içinde uzun süre durmak imkânsız. 2007 yılından itibaren kilisenin bahçesinde bulunan evde kalan ve kiliseye bekçilik yapan Adil Ok ise, kiliseye verilen tahribatın kabul edilemez olduğunu belirterek, “Sistemin azınlık olanlara bakış açısını gösteren en iyi örneklerden biri bu kilisedir. Bir halkın kültürünü ve inancını simgeleyen bir yapının bu kadar tahrip edilmesi kabul edilemez. Kilise Cumhuriyet tarihinden bu yana bu şekilde kullanılmış” dedi.

Kilisenin bahçesini ve kaldığı evi kendisinin temizleyerek elden geçirdiğini ifade eden Ok, ilgisizlikten dolayı kilisenin yıkılmak üzere olduğunu ve şimdilerde çok az sayıda turistin kiliseyi ziyarete geldiğini söyledi.

(Mardin/DİHA)