''Ben kimseyi teşhis etmedim''

Dink cinayetinde kamu görevlilerinin yargılandığı devam ediliyor. Dönemin İstanbul İl Jandarma Komutanlığı görevlisi Yusuf Bozca, olay yeri görüntülerindeki kişileri teşhis etmediğini savundu.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, dönemin Trabzon İl jandarma Komutanı Ali Öz, dönemin Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek, İstanbul İl Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstanbul İstihabrat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, dönemin jandarma ve emniyet görevlileri ile ana dava hükümlülerinin de aralarında bulunduğu 9'i tutuklu 10'u firari 85 sanığın yargılandığı dava devam ediyor. 

Duruşmaya bazı tutuklu ve tutukusuz sanıklarla avukatları katıldı. Mahkeme Başkanı Ali İhsan Horasan duruşmaya katılmadı. 

Duruşmada dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesi görevlilerinden tutuksuz Ecevit Emir savunmasını yaptı. Emir'in, cinayet günü Agos Gazetesi önünde bulunan jandarma görevlilerinden biri olduğu iddia ediliyor. Emir, hakkındaki iddiaları reddeti. Kendisinin telefon iletişim kayıtlarında Şişli çevresinde olmadığının tespit edildiğini söyledi. 

Emir, tutuklu sanıklardan Muharrem Demirkale’yle yaptığı telefon görüşmelerinin görev gereği yapıldığını savundu. 

Emir’in ardından dönemin İstanbul İl Jandama görevlilerinden Emre Cingöz savunmasını yaptı. Cingöz, Dink cinayetiyle ilgisi olmadığını, olay yeri görüntülerindeki kişinin kendisi olmadığını savundu. Cingöz, ‘‘Teşhis yaptıran polis memurlarının yönlendirme yaptığını düşünüyorum’’ dedi. 

Cingöz de Muharrem Demirkale’yle yaptığı telefon görüşmelerinin görev gereği yapılan görüşmeler olduğunu söyledi. 

Tutuksuz sanıklardan dönemin İstanbul İl Jandarma Görevlilerinden Musa Yıldırım da savunmasını yaptı. Yıldırım, İstanbul’da beş yıl boyunca Jandarma İstihbarat Aşırı Sağ Faaliyetlerde unsur komutanı olarak görev yaptığını söyledi. 

Öğle arasından sonra tutuksuz sanıklardan Mustafa Küçük savunmasını yaptı. Küçük, hakkındaki iddiaları reddetti. Cinayet döneminde İl Jandarma Komutanlığında Aşırı Sağ Faaliyetler’de çalıştığını ve görevi boyunca Muharrem Demirkale ve Hamza Celepoğlu’ndan emir almadığını söyledi.   

FETÖ üyesi olduğu iddialarını reddeden Küçük, ‘‘Gerçek failler saklanmaya çalışıyor’’ dedi. 

Küçük, telefonunun cinayet günü, cinayet sonrasında Bakırköy’de sinyal verdiğini, Bakırköy’de Jandarma binası olduğunu ve oraya gittiği için telefonunun Bakırköy’den sinyal verdiğini savundu. Dink’in evi ve iş yeri yakınında olmadığını iddia etti.  

Tutuksuz sanıklardan dönemin İstanbul İl Jandarma Komutnalığı Aşırı Sağ Faaliyetlerde çalışan Rahmi Özer ve Şeref Ateş de savunmalarını yaptı. Her iki sanık da haklarındaki iddiaları reddeti. Hrant Dink’in evi ve işyeri çevresinde keşif yapmadıklarını iddia ettiler.   

Yusuf Bozca da savunmasını yaptı. Bozca, cinayet günü telefon sinyal bilgilerinin Esenyurt, Büyükçekmece bölgesinden telefonun sinyal verdiğini savundu. 

İddianamede Bozca'nın cinayet gününe ait görüntülerdeki kişileri teşhis ettiği belirtiliyordu. Bozca iddiaları reddetti. 

Bozca, Emniyet’te gösterilen görüntüleri teşhis etmediğini, ‘andırıyor’ dediğini söyledi. Bozca, ‘’Ben kimseyi teşhis etmedim. Bu görüntülerdeki hiç kimse İstanbul Jandarma görevlisi değildir’’ dedi.  

Dink cinayeti davası yarın devam edecek. 

Kategoriler

Güncel