Diyarbakır kiliseleri hala ibadete kapalı

Diyarbakır Suriçi’nde yaşayan Hıristiyan toplulukların kimi kiliseleri çatışmalı sürecin ardından ziyarete ve ibadete kapatılmış durumda. Kimileri ise kamulaştıma sürecinin tam ortasında. Ermeni, Süryani ve Keldaniler artık kiliselerine kavuşmak ve ibadetlerini sürdürmek istiyor.

Türkiye’deki gayrimüslimlerin önemli merkezlerinden biri Diyarbakır’ın Sur ilçesi. İlçede sayıları giderek azalmasına karşın 2000’li yıllarından başından itibaren, sayıları çok artmasa da önemli bir canlılık yaşanmıştı. Ermeni, Süryani ve Keldaniler için yeniden çekim merkezi haline gelmişti. 

2015 yılı içinde Sur ilçesinde yaşanan çatışmalar arkasında büyük bir yıkım bıraktı. Yüzlerce yıldır ayakta kalmayı başaran kiliseler çatışmalarda zarar gördü. İlçenin bazı bölümleri güvenlik gerekçesiyle kapatıldı. Diyarbakır’ın can damarı olan Sur ilçesi büyük bir yıkımla karşı karşıya kaldı. Şimdilerde bölgede iş makineleri çalışıyor. Yaklaşık üç yıldır gayrimüslimler için ibadet imkânı kalmamış durumda.

Davalar devam ediyor

Yaşanan çatışma ve yıkımların ardından 25 Mart 2016’da ilçenin neredeyse tamamı Bakanlar Kurulu tarafından acele kamulaştırma kapsamına alındı. Kamulaştırılan yerler arasında ilçedeki kiliseler de bulunuyor. Kamulaştırmanın ardından açılan davalar da devam ediyor. Surp Giragos Kilisesi Vakfı’nın Danıştay’a açtığı davada yürütmeyi durdurma kararı çıktı ancak süreç devam ediyor. Sivil yapılar için Diyarbakır’daki meslek odalarının açtığı davalar ise reddedildi.

Söz var icraat yok

İlçenin en önemli ibadethanelerinden birisi Surp Giragos Ermeni Kilisesi ve  Mor Petyun Keldani Kilisesi. Yıllarca harabe olarak kalan Surp Giragos Ermeni Kilisesi, cemaatin çabaları sonucunda restore edilmiş ve ibadete açılmıştı. Kilisenin restorasyonu pek çok önemli restorasyon ödülüne layık görülmüştü.

Surp Giragos Kilisesi de çatışmaların ortasında kaldı. Yaklaşık üç yıldır ibadete kapalı. Bölgedeki Ermenilerin ibadet etmek için gidebilecekleri başka kilise bulunmuyor. Kilisenin bulunduğu bölge de tamamen kapalı durumda.  Kilise Vakfı, yöneticileri özel izinlerle kiliseyi, geçtiğimiz aylarda birkaç kere görme imkanı bulmuştu. Kilisenin ana binası dışındaki duvarlarında hasar mevcuttu. Camları da kırık. Vakıf yönetimi her gittiklerinde kilise içindeki eşyaları daha çok tahrip olmuş halde gördüklerini söylüyor.

Vakıf yönetimi açtıkları dava dışında da temaslarını sürdürüyor. Kilisenin hasarının hükümet tarafından karşılanacağına dair söz almışlar. Ayrıca yine Surp Giragos Vakfı’na ait Surp Sarkis Kilisesi’nin de restorasyonun hükümet tarafından yapılacağı yönünde söz alındı.

Ermeni Katolik Kilisesi ise çatışmalarda en ağır hasarı gören kiliselerden biriydi. Kilisenin restorasyonuna başlandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2018 yılı içinde restorasyonu bitirmeyi hedefliyor.

Diyarbakır’ın sayıları oldukça azalan cemaatlerinden biri ise Keldaniler. 1700 yıllık Mor Petyun Kilisesi de çatışmalar başladığından bu yana kapalı. Kilisenin duvarında büyük bir yarık oluşmuş durumda. Kilise binası da hasarlı.

Keldani Kilisesi Vakfı yöneticilerinden Yusuf Basmacıoğlu, kamulaştırma kararının ardından itirazda bulunduklarını ancak herhangi bir sonuç alamadıklarını söylüyor. Yürütülen temaslarda kilisenin restore edilerek kendilerine iade edileceği sözü verilmesine karşın herhangi bir adım atılmış değil. Basmacıoğlu, Bakanlar Kurulu’nun kamulaştırma kararını düzeltmesi gerektiğini de belirtiyor.

Mülkiyet sorunları da var

Sur ilçesinde gayrimüslim vakıflarına ait çok sayıda mülk de bulunmakta. Mülklerin de tamamı kamulaştırma kapsamına alınmış. Protestan Kilisesi’nin kilisenin bahçesi olarak kullandığı üç tapu, Keldani Kilisesine ait 12 dükkan ve Diyarbakır Kültür Evi, Ermeni Kilisesi’nin de çok sayıda mülkü kamulaştırma kapsamında. Vakıfların, mülkleri için açtığı davalar da devam ediyor.

Vakıf yöneticileri sürecin daha fazla uzamaması gerektiğini ve artık kiliselerine kavuşmak, ibadet yapmak istediklerini belirtiyor. 

Ortadoğu’nun en büyük Ermeni kilisesi: Surp Giragos

Kilisenin adına ilk kez 1610-1615 tarihleri arasında Polonyalı Simeon’un Seyahatnamesinde rastlanmıştır. Ermeni mimari tarihinin önemli eserlerinden biri olan Surp Giragos Kilisesi, Ortadoğu’daki en büyük Ermeni kilisesidir. 1722 yılında restore edilmiş, daha sonra 1729 yılında Ermeni mimarlar Şahin, Saruhan ve Yeram daha büyük boyutlarda tekrar inşa edilmiştir.

Diyarbakır merkezinde yer alan Surp Giragos Kilisesi ihtişamlı çan kulesiyle, büyüklüğü ile Diyarbakır’ın simgelerinden biridir. Kilisenin çan kulesi 1913 yılında yıldırım düşmesi sonucu yıkılır. Aynı yıl Ermeni ileri gelenleri kendi aralarında altın toplayarak yeni bir çan kulesi inşa ettirirler. 1915’in kara günlerinde yakınındaki minareden yüksek olduğu gerekçesiyle bu çan kulesi top atışıyla yıkılır.

Kilisenin adına ilk kez 1610-1615 tarihleri arasında Polonyalı Simeon’un Seyahatnamesinde rastlanmıştır. Ermeni mimari tarihinin önemli eserlerinden biri olan Surp Giragos Kilisesi Ortadoğu’daki en büyük Ermeni kilisesidir. 1722 yılında restore edilmiş, daha sonra 1729 yılında Ermeni mimarlar Şahin, Saruhan ve Yeram tarafından daha da büyütülerek tekrar inşa edilmiştir.

10 Haziran 1881 yılındaki büyük yangında tamamen harap olmuşsa da 1883 yılında tekrar yapılmıştır.

1915 yılından zarar gören kilise, 1. Dünya Savaşı sırasında Alman subaylar tarafından karargah olarak kullanılmıştır. Daha sonra ise Sümerbank’ın pamuk deposu olarak işlev gördü. 1960 yılından itibaren tekrar ibadete açılan 3 bin metrekarelik alan üzerindeki Surp Giragos Ermeni Kilisesi, özellikle 1980 yılından Ermenilerin batı illeri ve Avrupa ülkelerine çeşitli nedenlerle göç etmesi sonucu terk edildi. Cemaati olmadığı için ayin yapılmayan ve zaman zaman hırsızlık olaylarının görüldüğü kilisenin, bakımsızlık nedeniyle bazı yerleri çöktü ve kullanılamaz hale geldi. Surp Giragos Kilisesi Vakfı yönetiminin çabaları ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi desteğiyle 2011 yılı sonu itibariyle kilisenin restorasyonunu bitirilip ibadete açıldı.

Kilisenin restorasyonu, 2015 yılında Avrupa Birliği Kültürel Miras Ödülü’ne (Europa Nostra) layık görülmüştü. 



Yazar Hakkında

1985 doğumlu. Güncel politika, insan hakları, azınlık mülkleri ve Kürt meselesi üzerine haberler yapıyor. Musa Anter Gazetecilik Ödülleri 2008 yılı en iyi haber ödülü sahibi.