Hayaller bazen gerçeğe dönüşür

Güzelliği ve zarafetiyle tüm diaspora ve Ermenistan’ı etkileyen Sibil Pektorosoğlu hayallerinin peşinden koşarken, dileklerinin birçoğu gerçek olmuş. Sibil’e, onu biraz daha derinden tanıyıp size tanıtabilmek için birkaç samimi soru yönelttik.

Hiç “Hayatta kendim için ne yaptım?”, “Beni ne mutlu eder?” diye sordunuz mu? Eğer sorduysanız ve hâlâ mutsuzsanız, ya hayalleriniz sizden çok uzaktadır, ya da siz bu soruyu kendinize sormak için geç kalmışsınızdır. Hayıtınızda kendiniz için bir şeyler yapmayı ertelemeyin. Mutluluk yaşamın hengâmesinde bir ışıldar, bir kaybolur. Ânı yakalamak sizin elinizde.

Güzelliği ve zarafetiyle tüm diaspora ve Ermenistan’ı etkileyen Sibil Pektorosoğlu hayallerinin peşinden koşarken, dileklerinin birçoğu gerçek olmuş. Sibil’e, onu biraz daha derinden tanıyıp size tanıtabilmek için birkaç samimi soru yönelttik. 

İstanbul doğumlu olduğunu biliyoruz. Bize biraz ailen ve kendin hakkında bilgili verebilir misin? 

Babamın annesi Noyemzar ve babası Vahe İstanbul’da doğmuşlar. Babam Garo da İstanbul’da doğmuş. Annemin annesi Arsenuhi Tokat’ın Erbaa ilçesinde, babası Toros ise Sivas’ın Divriği ilçesinde doğmuş. Anneannem ve dedem evlenip İstanbul’a yerleşmişler. Annem Mari ailenin en küçük kızı olarak İstanbul’da dünyaya gelmiş. Ben ve ablam Garin de İstanbul’da doğduk. İlkokulu Pangaltı Mıhitaryan Okulu’nda okudum. Sonrasında öğrenimime Özel Evrim Lisesi’nde devam ettim. Daha sonra da Amerikan Kültür Sanat Okulu’nda eğitim gördüm.

Vartanants Korosu’nda koristlik ve solistlik yaptın. Bu başlangıç, bugünkü müzisyen kimliğinin oluşumunda ne kadar rol oynadı?

Babam kilise korolarında şarkı söylerdi. Kumkapı Meryemana Kilisesi’nin korosu olan Kohtan’a üyeydi. Çocukken elimden tutup beni de götürürdü. Bu sebeple Kilise Müziği’yle büyüdüm diyebilirim. Babam çocuk yaşta beni kiliseye götürmeseydi belki de içimde koroda şarkı söyleme isteği doğmayacaktı. Kim bilir, belki dilimi de bu denli iyi konuşamayacaktım. Ailelere çocuklarını korolara yönlendirmelerini tavsiye ederim. Müziğe karşı çok büyük bir sevgim vardı, bu sevgimi tatmin edebilmek için oturduğum eve en yakın kilise korosu olan Vartanants’a katıldım ve yaklaşık 20 sene orada koristlik ve solistlik yaptım. Konservatuar eğitimi almayı da çok isterdim ama erken yaşta çalışma hayatına girdim. Uzun yıllar bir finans şirketinde çalıştım. Dolayısıyla müzik sadece hobi olarak kalmak zorundaydı. İlk albümüm çıktıktan bir sene sonrasına kadar koroda devam ettim. Yurtdışından konser teklifleri gelmeye başlayınca, provalara katılmayıp sadece konserlerde boy göstermek bana etik gelmediği için koro konserlerine katılmama kararı aldım. Ancak İstanbul’da olduğum zamanlarda mutlaka, özellikle de bayram günleri kiliseye gidip korodaki yerimi alıyorum.

SÖYLEŞİNİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

Kategoriler

Kültür Sanat Müzik


Yazar Hakkında