Ermenistan'ın başkenti Erivan'da, "Sasna Dzrer- Sasun Delileri " isimli silahlı grubun Erebuni polis karakoluna saldırısıyla başlayan rehine krizi dördüncü gününde pazarlıklarla devam ediyor. Silahlı grup ilk günden bu yana 22 Haziran’da tutuklanan "Nor Hayastan" (Yeni Ermenistan) muhalif siyasi hareketi üyesi Jirayr Sefilyan’ın serbest bırakılmasını ve Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın istifa etmesini talep ediyor.
Her şey 17 Temmuz Pazar sabaha karşı 05.30’da sosyal medyada paylaşılan bir mektupla başladı. “Sevgili Yurttaşlar” hitabıyla başlayan mektupta kendilerini tutuklu Jirayr Sefilyan’ın mücadele arkadaşları olarak tanıtan “Sasun Delileri” grubu, halka uzun süredir Ermenistan’da bir şeyleri değiştirmek için çalışan Sefilyan’a ve kendilerinin politik çabalarına tehdit ve baskı ile engel olunduğunu ve bu sebeple artık silahla mücadeleye başlayacaklarını duyurdu. Çağrıda ayrıca Serj Sarkisyan’ın Karabağ’da toprak vererek hedeflediği çözüme izin verilemeyeceği de belirtildi. Ermenistan’ın geleceği için halkı silahlanmaya ve sokakları işgal etmeye çalışan grup ayrıca Ermenistan ve Karabağ’ın polis ve ordusunun da desteğini istedi.
Bu açıklama yayınlandığı sırasında “Sasun Delileri” adlı silahlı grubun Ermenistan’ın başkenti Yerevan’daki “Erebuni’’ polis karakolunu bastıkları ve 7 polis memurunu rehin aldıkları açıklandı. Çatışma sırasında bir polis memuru yaralanarak hayatını kaybetti. Pazar günü bir polis memurunun sağlık sebebi ile serbest bırakılmasının ardından, bir polis ve bir ambulans şoförü de çarşamba günü serbest bırakıldı. Yaralanarak hastaneye kaldırılan altı yaralı arasında bulunan bir kişi ise aynı gün taburcu edildi.
Ermenistan Milli Güvenlik Servisi, karakola düzenlenen baskına ilişkin olarak yaptığı açıklamada, rehin alınanlar arasında Yerevan Emniyeti Müdür Yardımcısı Valery Osipyan’ın ve polis yetkililerinin bulunduğunu doğruladı. Açıklamada, "Bugün sabah saatlerinde bir grup silahlı saldırgan Ermenistan polis karargahına baskın düzenleyerek pek çok kişiyi silah zoruyla rehin almıştır. Şu anda yetkililere olaysız bir şekilde teslim olmaları için saldırganlarla müzakere halindeyiz. Devlet organları standart çalışmalarını sürdürmekte, emniyet yetkilileri kamu düzeni ve devlet güvenliğini sağlamak için çalışmaktadır." denildi.
Sivil itaatsizlik çağrısı
“Sasun delileri” ise karakolda halka ve basına, açık olan cep telefonları aracılığı ile mesaj göndermeye devam ettiler. Halk desteği beklediklerini söylenip sivil itaatsizlik çağrısında bulundular. Ermenistanlı muhalefet milletvekili Nikol Paşinyan, Erebuni polis karargâhını ziyaret ederek baskını düzenleyen kişilerle görüştü, isteklerini dinledi, sakin olmaları konusunda çağrıda bulundu. Grup ateş açıldığı takdire cevap vereceklerini ve asla teslim olmayacaklarını bildirdi. Ermenistan’daki muhalif hareketlerden biri olan ‘Kurucu Meclis’ üyesi Varujan Avedisyan ve Pavel Manukyan ile görüşme yaptıklarını ifade eden muhalefet milletvekili Paşinyan, pazar günü halk ve basın için haber alışverişini sağlayan tek kanal oldu.
Silahlı muhalifler, hükümet karşıtlarını sokağa davet ederken, Ermenistan’ın başlıca üç büyük kenti olan Yerevan, Gümrü ve Vanadzor’da polis çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında ‘Kurucu Meclis’in eski üyeleri de vardı. Yaklaşık 3 saat sorgulandıktan sonra serbest bırakılan üyeler ve sempatizanlardan bazılarının darp edildiği haberleri gündeme geldi. Pazar günü ayrıca Ermenistan güvenlik güçlerinin yanı sıra Ermenistan Emniyet Genel Müdürü Vladimir Gasparyan da polis karargahına geldi.
Seri gözaltılar
Paşinyan, karargâhta sekiz polisin rehin olduğunu, sağlık durumu kötüleşen bir polisin ise baskını düzenleyen kişiler tarafından serbest bırakıldığını söyledi.
Ermenistan Ombudsmanlığı, gözaltı olaylarından sonra başvurular aldıklarını ve müracaat eden bazı kişilerin darp da dahil olmak üzere gözaltı sürecinde hak ihlaline maruz kaldıklarına yönelik şikâyette bulunduklarını kaydetti. Gözaltılar sürerken, şikayetlerin artması üzerine Ermenistan Barosu, gözaltına alınanlara ücretsiz olarak gönüllü avukatlık hizmeti verileceğini duyurdu.
Milli Güvenlik Servisi’nin resmi açıklamasında baskını gerçekleştiren kişiler hakkında “terörist” ifadesini kullanması ise ülkede özellikle muhalif çevrelerden eleştiriler gelmesine sebep oldu. Bunun yanı sıra Ermenistan ve Diaspora’da faaliyet gösteren pek çok siyasi parti ve organizasyon silah kullanmak suretiyle yapılan hiçbir eylemi tasvip etmediklerini açıkladılar.
Hınçak ve Taşnaklar eylemi eleştirdi
Hınçak Partisi konuya ilgili yaptığı açıklamada, silahla çözümün ülkedeki hali hazırdaki sorunları çözümüne yardımcı olmak bir tarafa olan durumu daha da derinleştirip çıkmaza sürükleyeceğini bildirdi. Devlet temsilcileri ile silahlı gruba sorunu barışçıl yolla çözmeleri çağrısında bulunan parti açıklamasında yeni insan kayıplarının önüne geçilmesini istedi. Devrimci Federasyon da (Taşnaksutyun Partisi) olanların kabul edilemez olduğunu söylerken “Silahlı baskın çözüm olamaz, kamuoyundaki memnuniyetsizliğin bu tip yöntemlerle çözülmesi yaklaşımını desteklemiyoruz” dedi. Miras Partisi ise tüm sorumluluğu yönetime yüklerken, ülkedeki sorunların seçim ve yasalar çerçevesinde çözüme kavuşturulmasına izin vermeyen hükümeti hukuksuzluk ve diktaya başvurmakla suçladı. Miras Partisi’nin yaptığı yazılı açıklamada, gerçek kalıcı çözüm için erken seçime gidilmesi gerektiği belirtildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Yerevan’daki silahlı protestoyu kınadığını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mark Toner çatışmalar sırasında hayatını kaybeden polisin ailesine başsağlığı dilediği açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Ermenistan’da şiddet yanlısı ve şiddeti araç olarak gören siyasal değişimler yapılması fikrini kınıyoruz ve Ermenistan iktidarını krizin çözülmesi için gereken sağduyulu bir tavır sergileme çağırıyoruz. Siyasal değişimler demokrasi yoluyla gerçekleştirilmeli”.
Pazarlık sürüyor
Ermenistan Ulusal Güvenlik Birimi grupla pazarlığı sürdürüyor. Grubun tüm rehineleri Ermenistan Polis Şefi Vladimir Gasparyan teslim olduğu takdirde serbest bırakılacağı söylendi. Takas dışında şu anda başka bir teklif getirmeyen eylemciler ateşe ateşle cevap vereceklerini tekrarladılar. Yerevan’ın “Sari tagh” semtinden de göstericilere destek geldiği hakkında yeni bilgiler gelmekte.
Sefilyan kimdir?
1967'de Lübnan'da doğan Ermeni siyasi ve aktivist Jirayr Sefilyan 1990 yılından bu yana Ermenistan’da yaşadığı halde vatandaşlık alabilmiş değil. Dağlık Karabağ savaşına katılmış olan Sefilyan, Karabağ sorununun çözümü için yürütülen müzakere sürecinde Sarkisyan hükümetini tavizkâr olmakla eleştiriyor. Ermenistan'da rejim değişikliği, Azerbaycan'a karşı tavizsiz duruş temelinde kampanyalar yürütüyor. Sefilyan yaklaşık bir buçuk ay önce “Yasadışı bir şekilde silah temin etmek, silah transfer etmek ve silah bulundurmak” suçlamasıyla gözaltına alınarak tutuklandı. Sefilyan, geçtiğimiz Ekim'de yapılan bir gösteride konuşmuş ve "İktidarın sadece seçimler yoluyla değiştirilemeyeceğini, bunu gerçekleştirmenin tek yolunun halkın silahlı ayaklanması olduğunu" söylemişti. Pek çok kamu binası ve telekomünikasyon merkezinin ele geçirilmesine ilişkin planları olduğu iddia edilen Sefilyan, bunun üzerine gözaltına alınmıştı.
“Sasun Delileri” kimdir?
Aslında 'Kurucu Meclis' adını taşıyan hareketin sempatizan grubu olarak kurulan “Sasna Dzrer” 1990 yılında Karabağ savaşına katılan “özgürlük savaşçıları yani Azadamardiklerin bir araya geldikleri bir grup. Grubun hedeflerine ulaşmak için başvurdukları silahlı eylem tarzı son günlerde Ermenistan’da grubun “terörist” olup olamayacağı tartışmalarını doğuruyor. En bilinen üyeleri Pavlik Manukian (fedai), Varujan Avetisyan (emekli albay), Tigran Manukian (Pavlik Manukian’ın oğlu), Gagik Yeghiazaryan,(Mimar), Areg Kiurexyan, Sergei Kiurexian, Armen Bilyan, Edvard Grigoryan, Araik Khandoyan. Grup adını eski bir Ermeni halk destanından alıyor. 8-10 yy döneminde yazılan Ermeni “Sasna dzrer” (Sasun’un delileri) kahramanlık destanına göre 852 yılında Ermenistan’a saldıran Arap ordusu, Sasun’da 30 bin kişiyi katleder ancak akabinde Tornikyanlar, büyük kayıplara rağmen Sasun’u ellerinde tutmayı başarır. Destan kısaca Sasun’un Arap işgalcilere karşı sürdürdüğü mücadeleyi anlatır.