Türkiye’nin yüzde 18’i ‘özür’den yana

‘Ermeni Meselesi Kamuoyu Anketi’ başlıklı araştırmaya göre, kamuoyunun kayda değer bir kısmı, Erdoğan’ın 23 Nisan 2014 tarihindeki ‘taziye mesajı’yla somutlaşan resmî politikaya destek veriyor. Anketin sonuçlarını, EDAM yöneticilerinden Emre Erdoğan ve Diaspora’nın önemli kanaat önderlerinden siyasetçi ve tarihçi Gerard J. Libaridian değerlendirdi.

Emre Can Dağlıoğlu
Ferda Balancar

Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi’nin (EDAM), TNS aracılığıyla Türkiye çapında yaptırdığı ‘Ermeni Meselesi Kamuoyu Anketi’ başlıklı araştırmaya göre, kamuoyunun kayda değer bir kısmı, Erdoğan’ın 23 Nisan 2014 tarihindeki ‘taziye mesajı’yla somutlaşan resmî politikaya destek veriyor.

7 Kasım – 7 Aralık 2014 tarihleri arasında, Türkiye’deki seçmenleri temsil eden 1.508 kişilik örneklem grubu içinde yer alanlara, 2015’te daha yoğun tartışılacak Ermeni Soykırımı konusunda, Türkiye’nin izleyebileceği politikalar arasında en fazla hangisini tercih ettikleri soruldu. 

Sonuçlara göre, 1915’te hayatını kaybedenlerin sadece Ermeniler olmadığını belirtip, bütün kayıplar için üzüntü belirtilmesi görüşünü savunan yüzde 24’lük bir kesime ilave olarak, yüzde 12’lik bir kesim de 1915’te hayatlarını kaybeden Ermeniler için özür dilemek yerine üzüntü belirtilmesi görüşünü paylaşıyor. 

Soykırım iddialarının kabul edilmesi görüşünü kabul edenlerin oranıysa, yüzde 9. Başka bir yüzde 9’luk kesim ise, soykırım iddialarını kabul etmeden özür dilenmesi yönünde bir adımı tercih ediyor. Bir başka deyişle, ankete katılanların yüzde 18’i, 1915 dolayısıyla Ermenilerden özür dilenmesi gerektiğini düşünüyor. 

Araştırmaya katılanların yüzde 21’i de, Türkiye’nin Ermeni Soykırımı iddiaları konusunda herhangi bir adım atmaması görüşünü savundu. Araştırma sonuçları arasında ilgi çeken bir diğer nokta da, görüşülen kişilerin yüzde 25’inin bu soruya yanıt vermemeyi tercih etmesi. Daha önceki EDAM Kamuoyu Araştırmaları’nda yüzde 10 civarında olan bu oranın, araştırma Ermeni Soykırımı’yla ilgili olunca yüzde 25’e yükselmesi, kamuoyunun bu konudaki duyarlılığının bir işareti olarak yorumlanabilir.

Anketin sonuçlarını, EDAM yöneticilerinden Emre Erdoğan ve Diaspora’nın önemli kanaat önderlerinden siyasetçi ve tarihçi Gerard J. Libaridian değerlendirdi.

Gerard J. Libaridian: Sonuçları cesaret verici buluyorum

Yüzde 9,1 olarak görünen “Türkiye 1915’i soykırım olarak tanımalı” seçeneğini ele alırsak ve insanların yaklaşık dörtte birinin bu soruya cevap vermediğini düşünürsek, Türkiye’de en az her 10 kişiden 1’i soykırımı kabul ediyor sonucuna varabiliriz. Açıkça, bu oranı çok etkileyici buluyorum.

Değinmek istediğim ikinci nokta ise, seçeneklerin formülasyonuyla ilgili. Katılımcılara sunulan seçeneklerde, tarafsız ve edilgen bir ton kullanılmış. Soruda “hayatlarını kaybedenler” ifadesi yerine, “sürülenler ve katledilenler” ifadesi kullanılsaydı, cevapların nasıl olacağını merak ediyorum. 1915’te yaşananlar, sanki doğal felaketmiş gibi yansıtılıyor; Ermeniler, bilinmeyen bir sebepten ve belirli olmayan kişiler tarafından öldürülmüşler gibi. 

Seçeneklerden birinin özür ve tanımayla yetinmeyip, tazminatı da içermesi durumunda, cevapların ne olacağını görmek de ilginç olurdu. Yine de, sonuçları cesaret verici buluyorum. Özellikle dış politika uzmanlarının soykırımı tanıma konusunda kamuoyunun iki katı kadar “evet” demesi ve iki üç seçenek göz önüne alındığında oranın yüzde 60’a kadar çıkması, önemli bulgular.

En önemlisi, bu anket, soykırımı hükümet tanısa da Türk halkının tanımayacağı veya hükümetin halkın tepkisinden ötürü tanımayacağı tartışmasına da son noktayı koyuyor. Bugünkü koşullara rağmen sonuçlar böyle çıkıyorsa, bir de hükümetin eğitim ve kamu politikalarını değiştirdiğinde olacakları hayal edelim.

Emre Erdoğan: Erdoğan ya da Davutoğlu’nun atacağı bir adım, 2015’i çok farklı bir yıl yapar

Araştırmamızın gösterdiği gibi, kamuoyunun Ermeni meselesine bakışı, Türkiye’ye dış politikasında bazı olanaklar sağlasa da, bazı sınırlar da koyuyor. Kamuoyunun dörtte biri, bu konuda herhangi bir adım atılmaması görüşüne sahip. Buna soruya yanıt vermeyen yüzde 25 eklendiğinde, seçmenlerin yarısının hiçbir adım atılmaması gerektiği görüşüne yakın olduğunu söyleyebiliriz. Geriye kalan yüzde 54’ün önemli bir kısmıysa, yaşananların iki tarafta da kayıplara yol açtığının vurgulanmasını destekliyor. Geçtiğimiz yıl Recep Tayyip Erdoğan’ın attığı adımı ve daha radikal adımları destekleyenlerin oranı ise yüzde 30. Bu oranın AKP tabanında yüzde 22 olması, hükümetin üzüntü dilemekten daha ileri bir adım atmasını teşvik edecek bir oran değil. 2015 yılında “hiçbir şey yapmama” seçeneğini uygulamanın mümkün olmadığını kabul edersek, hükümet için Erdoğan’ın söylemini tekrarlamak bile siyaseten cesur bir adım olacak.

Erdoğan’ın ‘taziye mesajı’nın, Türkiye kamuoyunun kabul edebileceği en radikal adımlardan biri olduğunu söyleyebiliriz. Bu araştırmanın sonuçlarına göre, Erdoğan’ın ya da Başbakan Davutoğlu’nun daha ileri bir adım atması için kamuoyundan bir baskı olmayacağı görülüyor. Öte yandan, politikacıların kamuoyunun isteklerini yerine getirmekten öte, kamuoyunun kanaatlerini etkileyebilecek bir güçleri de var. Dolayısıyla, kamuoyu araştırmaları çok umut vermese de, Erdoğan ya da Davutoğlu tarafından atılacak bir adım, 2015’in her iki toplum için de çok farklı bir yıl olmasını sağlayabilir. 

Kategoriler

Güncel Türkiye