KEMAL GÖKHAN

Aydın Engin’le ilk yanyana geldiğimiz Cumhuriyet’ten beri yolumuz çok yerde kesişti. Hepsi dertli yerlerdi. Yaşadığı ülkeyi, hatta nefes alıp verdiği dünyayı daha adaletli, daha insani, daha yaşanır kılmak için ne yaşına aldırdı, ne yeniden cezaevlerine girme ihtimaline.

“Hepimiz Hrantız, Hepimiz Ermeniyiz” derdik. Basın gelirdi. Hepsi gelir, haber yapardı. Şimdi kocaman uçsuz bucaksız bir betonun ortasında bağırınca sesimizin Adalet Sarayı’na çarpıp gelen yankısını duyuyoruz. Çok yankı yapıyor sesimiz. 20 kişi bile olsak…