VİCKEN CHETERİAN

Vicken Cheterian

Netanyahu ‘Ermeni Holokostu’nu hatırlarken

Netanyahu “Ermeni Holokostu”nu hatırlarken ne söylüyor? Geçmişte yaşanmış mezalimlere dair iki tür hatırlama söz konusu olabilir. Bunlardan biri, gelecekte bu tür suçların işlenmesini engellemeye dönük bir hatırlamadır. “Bir daha asla!” sloganı, savaş suçlarının ve kitlesel imha hareketlerinin ardından uygar bir düzen kurma yolundaki ilk adımdır. Fakat Netanyahu bu sloganı değil, başka bir sloganı benimsiyor: “Bize karşı bir daha asla!”

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 9 Mart’ta mikroblog hesabında şu mesajı yayımladı: “Savaş hukukuna uyan İsrail, terör örgütü Hamas’ın katillerini ve tecavüzcülerini destekleyen, Ermeni Holokostu’nu inkâr eden, kendi ülkesinde Kürtleri katleden ve rejim muhalifleri ile gazetecileri baskı altında tutan Erdoğan’dan ahlak dersi alacak değildir.”

İsrail Başbakanı bu ifadelerle, Türkiye liderinin onu Stalin’e ve Hitler’e benzettiği konuşmasına yanıt veriyordu. Erdoğan Netanyahu’yu, Gazze’de Filistinlilere yönelik olarak “tam anlamıyla soykırım politikası uygulamak”la suçlamıştı.
Netanyahu’nun mesajının tuhaf yanı, ‘Ermeni Holokostu’na gönderme yapmasıydı. 12 Ocak’ta da, İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’dan benzer bir tweet gelmişti: “Geçmişinde Ermeni Soykırımı bulunan bir ülke olan Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan,

İsrail’i hedef alan asılsız iddialarla övünüyor. Ermenileri, Kürtleri hatırlıyoruz. Tarihiniz kendini anlatıyor...” 
“Tuhaf” diyorum, çünkü İsrail kendisi de Ermeni Soykırımı’nı tanımış değil. Ülkenin siyaset kurumu onlarca yıl, hem İkinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa Yahudilerinin uğradığı Holokost’un ‘biricikliği’ne, hem de Türkiye ile arasındaki, uzun yıllara dayanan stratejik ittifaka halel gelmemesi için, Ermeni Soykırımı’nın tanınmasına karşı mücadele etti.

Tarihçi Yair Auron, ‘The Banality of Denial: Israel and the Armenian Genocide’ [İnkârın Sıradanlığı: İsrail ve Ermeni Soykırımı] başlıklı kitabında, İsrail’in bu konudaki resmî duruşunu çok iyi açıklar: “Yıllar boyu, İsrail hükümetlerinin Ermeni Soykırımı hafızasına dair, inkârın eşiğinde duran kaçamak tavrından, beni huzursuz eden ve eleştirel bakmaya iten, ciddi bir rahatsızlık duydum.”

İsrail yalnızca Ermeni Soykırımı’nı inkâr eden bir devlet değil, aynı zamanda, Azerbaycan’ın son dönemde Türkiye’yle birlikte Ermenistan’a ve Karabağ’ın Ermeni nüfusuna açtığı savaşların aktif katılımcılarından biri. Azerbaycan’ı bilfiil yüksek teknoloji ürünü silahlarla donatarak, bu ülkenin 2020’de Karabağ’ın savunmasını delmesine olanak sağladı. 2023 yılının Eylül ayında, Azerbaycan’ın Karabağ’da ‘nihai çözüm’ü uygulamaya koymasından hemen önce, İsrail’in askerî üslerinden Azerbaycan’a toplam 92 kargo uçağı dolusu silah ve teçhizat sevk edildi. Ondan iki ay önce, Temmuz’da da, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant Azerbaycan’a gitmiş, orada yaptığı konuşmalarda iki ülke arasındaki askerî işbirliğini övmüştü. 

İsrail geçmişte Ermeni Soykırımı’nın inkârında olduğu gibi, Karabağ’da Ermenilere yönelik etnik temizlikte de aktif rol oynadı.

İsrail ile Türkiye arasındaki bu söz düellosu, İsrail Ordusu Gazze’de savaş ve soykırım suçları işlemekle suçlanırken yaşanıyor. Holokost’tan kurtulanların kurduğu bir devlet olan İsrail bugün, Güney Afrika tarafından, Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Adalet Divanı’nda, Gazze’de soykırım yapmakla suçlanıyor. İsrail, Netanyahu’nun iddia ettiğinin aksine, ‘savaş hukuku’na uymamakla suçlanıyor.

O hâlde, Netanyahu “Ermeni Holokostu”nu hatırlarken ne söylüyor? 

Geçmişte yaşanmış mezalimlere dair iki tür hatırlama söz konusu olabilir. Bunlardan biri, gelecekte bu tür suçların işlenmesini engellemeye dönük bir hatırlamadır. “Bir daha asla!” sloganı, savaş suçlarının ve kitlesel imha hareketlerinin ardından uygar bir düzen kurma yolundaki ilk adımdır.

Fakat Netanyahu bu sloganı değil, başka bir sloganı benimsiyor: “Bize karşı bir daha asla!” Geçmişteki suçlara dair hafıza, İsrail’in liderlerinin işlemeye karar verdiği her suçu meşru kılıyor. Geçmişte işlenmiş insanlık suçları, geçmişte yapılmış soykırımlar, bugün ve gelecekte işlenebilecek suçları engellemek değil, meşrulaştırmak için hatırlanıyor.

Netanyahu Erdoğan’a seslenirken el yükseltiyor; diyor ki, “Ben sizin Ermenileri hedef alan soykırımınıza, Kürtleri hedef alan katliamlarınıza ve Karabağ Ermenilerini hedef alan etnik temizliğe verdiğiniz desteğe karışmıyorum, siz de benim Filistinlilere yönelik katliamlarıma karışmayın.”

24 Nisan Salı günü, Ermeni Soykırımı’nın 109. yıldönümünde soykırımın kurbanlarını anacağız. Modern zamanların ilk soykırımından hangi dersleri almıştık?

(İngilizceden çeviren: Altuğ Yılmaz)