Suriye'nin kuzeyinde rejim ve muhalif güçler arasında son yılların en şiddetli çatışmaları yaşanıyor. Çatışmalar şimdilik merkez mahallelerden uzak olsa da Halep Ermeni toplumu da gelişmelerden endişeli.
Uluslararası ajansların haberlerine göre Rusya ve Suriye hava kuvvetleri, 27 Kasım'da Heyet Tahrir eş-Şam (HTS) liderliğindeki güçlerin Suriye'nin kuzeyindeki mevzilerine saldırılar düzenledi.
Saldırılar, bu grupların Suriye devletinin kontrolündeki Halep'in kuzeybatısında bazı köy ve kasabaların kontrolünü ele geçirmesinin ardından düzenledi.
Ankara kaynakları ise Suriye ordusunun bölgeye saldırılarının son dönemde arttığını, "Suriyeli muhalif grupların" buna yanıt olarak Halep istikametinde sınırlı bir operasyon başlattığı görüşünde.
HTŞ liderliğindeki güçler son haftalarda Rus ve Suriye hava kuvvetlerinin güney İdlib'deki sivillere yönelik artan saldırılarına yanıt verdiklerini savunuyor.
Suriye ordusunun konuyla ilgili açıklamasında ise, "geniş bir cephede büyük bir saldırı" başlatan "teröristlerin" ağır kayıplar verdiği belirtildi.
Suriye ordusu toprak kazanmak ve çatışmayı bastırmak için Rusya ve ismi açıklanmayan "dost güçlerle" işbirliği yaptığını söyledi.
İran basını, üst düzey bir İranlı generalin Halep'te cihatçılar tarafından öldürüldüğünü bildirdi.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), 28 Kasım'da çoğunluğu HTŞ'den olmak üzere 153 kişinin öldüğünü açıkladı.
Gözlemci kurum, eylemlerin muhalif ve cihatçı Al-Fatah el-Mubin grubu tarafından başlatılan "Saldırıyı Püskürtme Operasyonu"nun bir parçası olduğunu söyledi.
BBC İzleme Servisi'ne göre Al-Fatah el-Mubin, el-Kaide bağlantılı HTŞ, Türkiye'nin desteklediği Ulusal Özgürleştirme Cephesi ve Ceyşül Izza gruplarından oluşuyor.
Kremlin ise, militanların Halep'e saldırısını Suriye'nin egemenliğine tecavüz olarak değerlendiriyor
Sözcü Peskov, "Suriye yetkililerini kontrolü yeniden sağlamaya ve anayasal düzeni mümkün olan en kısa sürede yeniden tesis etmeye çağırıyoruz," dedi.
Rusya'nın TASS Ajansına göre 27 Kasım'da, Rusya'da yasaklı aşırılıkçı grup El Nusra Cephesi ve onunla ittifak kuran radikal gruplar, 2016 yılında yasadışı silahlı gruplardan kurtarılan Halep'e tehlikeli bir şekilde yaklaştılar ve şehirden 7-10 km uzaklıktaki birkaç stratejik konumu ele geçirdiler.
İlerleyen saatlerde ajanslara yansıyan bilgilere göre ise İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), 29 Kasım'da muhalif cihatçı grup Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) ve müttefiklerinin Halep'in Hamdaniye ve Yeni Halep mahallerine girdiklerini söyledi.
Gözlemci grup, ülkenin en büyük ikinci şehri olan Halep'e muhalif güçlerin bubi tuzaklı iki arabayı patlatarak girdiğini bildirdi.
SOHR, bu güçlerin Cuma günü 50'den fazla kasaba ve köyün kontrolünü ele geçirdiğini aktardı.
Suriye devletine ait haber ajansı ise hükümet güçlerinin İdlib ve Halep kırsalında isyancılar tarafından ele geçirilen mevzilerin kontrolünü yeniden sağladığını bildirdi.
Ermeni toplumu endişeli
Suriye Ermeni cemaatinin temsilcisi Harut Vartanyan Radiolur ajansına, Halep'teki Ermeni cemaatinin tutumunu değerlendirmek için henüz erken olduğunu ancak Halep'ten ayrılıp Ermenistan'a gitmek isteyenlerin sayısının arttığını söyledi.
Şu an Ermeniler Halep merkezdeler ve çatışmalara çok yakın değiller ancak çatışmalar bazen Halep'ten Şam'a giden yola ulaşıyor ve bu durumda şehri terk etmek güvensiz olabiliyor.
Halep Ermeni toplumundan Harut Vartanyan "Birçok kişi haberlerden Halep'in parçalandığını, roketlerin Ermenilerle dolu mahallelere atıldığını sanıyor ama gerçekte öyle değil, tehlike her zaman orada olmasına rağmen yaşamaya devam ediyoruz" dedi.
Ermenistan Dışişleri Bakanlığı Basın Sözcüsü Ani Badalyan da, Halep bölgesindeki askeri çatışmalarda hiçbir Ermeni vatandaşının yaralanmadığını söyledi.
Halep Ermeni toplumunun Suriye'deki en önemli merkezlerinden biri.
(BBC Türkçe, TASS, Ermenistan Kamu Radyosu)